15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/21809 Karar No: 2016/412 Karar Tarihi: 18.01.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/21809 Esas 2016/412 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir aracın bedelini düşük göstererek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlamasıyla yargılanmıştır. Sanık, iddiaları kabul etmemiş ve savunmasında para işiyle uğraştığını belirtmiştir. Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir. Temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 247. maddesinde düzenlenmiştir.
15. Ceza Dairesi 2013/21809 E. , 2016/412 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/32714
İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 25/10/2011 NUMARASI : 2009/249, 2011/644 SANIK : Y.. K.. KATILAN : İ.. U.. SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü. Katılana ait şirketin satış bölümünde çalışan sanığın, 31.500,00 TL’ye sattığı aracın bedelini 30.500,00 TL olarak gösterdiği ve müşteriden aldığı 1.000,00 TL peşinat ile banka kredi komisyonunu olan 600,00 TL’yi çalıştığı şirkete intikal ettirmediği, işten ayrıldıktan sonra bu paradan 500 TL’sini çalışan olan tanık A.. Ö.."ya teslim ettiği, geri kalan 1.100,00 TL’yi vermediğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, sürekli para işiyle uğraştığını, işten ayrılıncaya kadar hiçbir şey yapmayıp da 1.100,00 TL için bu yola başvurmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, sırf kendisine kıdem tazminatı ödememek için bu yola başvurduklarını, geri kalan tüm parayı tanık Ahmet’e verdiğini, şirketin vergi kaçırmak amacıyla fatura bedellerini düşük tutup, geri kalanını illegal şekilde kendi kartlarına yansıttıklarını, bunu bildiği için katılanla aralarının bozulduğunu, bu nedenle de kendisine iftira atıldığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi ve bilirkişi raporunda, defter ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi neticesinde sanığın belirtilen parayı uhdesine geçirdiğine dair delil bulunmadığının belirtildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemece verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ve yeterli delilin bulunduğuna ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.