Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü. 28.02.2010 tarihinde G...... ili Y...... ilçesinde sahte altın dolandırıcılığı suçundan yakalanan şahıslar olduğunun P.....t sisteminden bildirilmesi üzerine B.... İ... E.... M....... yapılan araştırma sonucunda, katılana fotoğraflarının gösterilmesi sonucunda teşhis ettiği sanıklar tarafından 28.12.2009 tarihinde dolandırıldığını belirttiği, katılanın beyanında, sanıklardan birinin kendisine altınları gösterdiğini, diğerinin ise kendisini kuyumcu olarak tanıtıp altınları alarak kendisine satmasını teklif ettiği, bunu kabul etmemesine rağmen ısrar etmeleri üzerine evinde bulunan altınları getirerek onlardaki altınlarla takas yaptığı ve sonrasında sanıklardan birinin kendisini Yapı Kredi Bankası civarında bir kuyumcuya parasını alması için gönderdiğinde kimsenin gelmemesi üzerine dolandırıldığını anladığını belirttiği, bu hali ile sanıkların aynı suç işleme kararını icra kapsamında katılandan gerçek altınlarını sahte altınları takas yapmak sureti ile aldatarak almak sureti ile kendilerine yarar sağladıklarının iddia edildiği olayda; Katılanın aşamalardaki tüm anlatımlarının ayrıntılı ve birbiriyle uyumlu olması ile olay sonrası çakmakları götürdüğünü söylediği kuyumcu A... Ş..... ifadesine başvurulmadığının anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, suç tarihlerinde M.... yaşadıklarını belirten sanıkların 28.12.2009 tarihi ile öncesinde ve sonrasında B.... olup olmadıklarının araştırılması bakımından, dosyaya vermiş oldukları veya o tarihlerde adlarına kayıtlı diğer cep telefonu numaralarının araştırılmasından sonra, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, telefon sinyal bilgilerinin alındığı baz istasyon bilgilerinin istenilmesi ile Besni’de kuyumculuk yaptığı belirtilen A... Ş..... açık kimlik ve adres bilgileri bulunarak, bilgi ve görgüsünün tespiti için tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması ve sanık ile katılanların mahkemede yüzleştirilmelerinin yapılması ile dolandırıcılık suçunun failleri olup olmadıklarının kesin olarak belirlenmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise, sanıkların teşhise elverişli olan ve bütün yönlerden çekilmiş yeni fotoğraflarının temin edilerek teşhis işleminin gerçekleştirilmesi sonucunda hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.