20. Hukuk Dairesi 2012/13107 E. , 2013/2272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, 15.09.2008 tarihinde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalarda, .... Köyünde 101 ada 1 sayılı parselin orman niteliği ile sınırlandırılıp, Hazine adına tesbit tutanağı düzenlenerek kısmî ilâna çıkartıldığı, bu orman parseline bitişik ekli krokideki taşınmazların, orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman alanı dışında bırakıldığı iddiasıyla, bu bölümlerin orman sınırları dışında bırakılmasına ilişkin işlemin iptalini ve orman olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Davaya konu olan yerler hakkında Kadastro Mahkemesinin 2008/42 Esasında dava konusu olduğundan söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle düzenlenen kadastro tesbit tutanakları ile birlikte 101 ada 1 sayılı orman parseli için düzenlenen tutanak aslı da mahkemeye gönderilmiştir.
Mahkemece tutanaklar ve dava dosyası birleştirildikten sonra, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 112 ada 3 ve 113 ada 3 sayılı parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına, 108 ada 1 sayılı parselin ...., 113 ada 1 sayılı parselin ... adına, 112 ada 2 sayılı parselin ise ... adına tapuya tesciline ilişkin 02.06.2010 gün ve 2008/42-71 sayılı karar, Orman Yönetimi, Hazine ve davalı ..."un temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.05.2011 gün ve 2011/4628 - 5398 sayılı kararıyla, ..."un temyiz itirazları red edilip çekişmeli .... Köyü 112 ada 3 ve 113 ada 3 sayılı parsellere ilişkin hüküm onanmış, Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazları kabul edilerek, 108 ada 1, 113 ada 1 ve 112 ada 2 sayılı parsellere ilişkin hüküm ise “ hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunda çekişmeli parsellerin eski tarihli memleket haritasında kısmen orman alanı kısmen açık alanda kaldığı bildirildiğine göre, bu alanların ifraza olanak veren krokisi düzenlenmeden hüküm kurulmayacağı, dava dosyası yemini tahtında fen bilirkişiye verilerek, çekişmeli parsellerin memleket haritasında yeşil orman alanı olarak görülen bölümünün infaza olanak veren krokisinin düzenlettirilmesi”gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan araştırma sonunda bu kez, davanın reddine, çekişmeli .... Köyü 112 ada 2 sayılı parselin ..., 113 ada 1 sayılı parselin ..., 108 ada 1 sayılı parselin ise paylı olarak Celal Çetin ve Mehmet Çetin adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozma kararı gereği işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasına göre, Orman Yönetiminin diğer temyiz itirazları yerinde
değildir. Ancak, Orman Yönetimi tarafından 101 ada 1 sayılı parsel dava konusu edilmediği halde, dava konusu edilmiş gibi, tutanak aslının kadastro mahkemesine gönderildiği, tutanak aslının dosyada bulunduğu, 3402 sayılı Kanunun1. maddesi gereğince kadastro hakiminin doğru sicil oluşturma görevi bulunduğu gözetilerek, 101 ada 1 parselle ilgili hüküm kurulması ve sicil oluşturulması gerekirken, bu parselle ilgili hüküm kurulmaması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında üç numaralı bendin son satırında yer alan “Mehmet Çetin adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinden sonra gelmek üzere, dört numaralı bent olarak “4-Çekişme konusu olmayan 101 ada 1 sayılı parselle ilgili tutanağın kesinleştirilmesi ve tapuya tescil işlemlerinin yapılması için tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesine”cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve (6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla) HUMK’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 05.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.