12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/2894 Karar No: 2010/15378 Karar Tarihi: 15.06.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/2894 Esas 2010/15378 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/2894 E. , 2010/15378 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/11/2009 NUMARASI : 2009/1693-2009/1968
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dayanak çekin zamanaşımına uğradığından bahisle, 25.08.2009 tarihli dilekçesi ile icra mahkemesine başvurarak İİK"nun 168/5. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İİK" nun 71. maddesinde takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı iddiasında bulunulabilmesi için, mahkemeye başvuru konusunda herhangi bir süre öngörülmemiştir (Hukuk Genel Kurulunun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 esas 1998/797 kararı ). Diğer yandan Borçlar Kanunu"nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK.nun 662. maddesi poliçe ve bonolara uygulanan zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. TTK.nun 730/18. maddesi gereğince zamanaşımının kesilmesine ilişkin TTK"nun 662. maddesi çekler hakkında da uygulanır. Gerek alacaklı ve gerekse borçlu tarafından genel mahkemelerde açılan davaların zamanaşımını keseceği konusunda bir tereddüt mevcut degildir. (HGK.nun 22.02.1984 tarih ve 1981/11-716 E.-1984/141 K.) (HGK.nun 20.1.1996 gün ve 1996/12-654 E. - 1996/805 K.) Somut olayda, icra mahkemesince, Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/744 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, derdest olduğu ve bu davanın zamanaşımını keseceğinden bahsedilerek itirazın reddine karar verilmişse de, incelenen takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden, 08.08.2007 tarihli haciz işleminden itibaren 12.09.2008 tarihinde Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/744 Esas sayılı dosyasında açıldığı anlaşılan menfi tespit davasına kadar herhangi bir takip işleminin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda TTK. nun 726. maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresi geçmiş bulunmaktadır. İtiraz eden tarafından takibin kesinleşmesinden önceki dönem için uygulanması gerekli İİK"nun 168/5. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi talep edilmişse de, HUMK"nun 76. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime ait olduğundan mahkemece istemin, İİK.nun 71/son - 33a maddeleri uyarınca kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.