Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, bu hususun, koşullarının oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanık ve temyiz dışı arkadaşının yanlarına arkadaşlarını da alarak araçla gezmeye çıktıkları, mağdurun işlettiği ve o sırada mağdurun oğlunun bulunduğu büfeye gelen sanık ve arkadaşının yaklaşık olarak 95.00 TL değerinde alışveriş yaptıkları, temyiz dışı sanık Koray"ın, büfenin dışında beklemeye başladığı, sanık Serkan"ın, parayı ödeyeceği sırada, dışarıda bulunan Koray"ın yanına giderek soda isteyip istemediğini sorduğu, bu sırada, mağdurun oğlu büfede parayı beklerken, sanık ve arkadaşının geldikleri araçla olay yerinden uzaklaştıkları, böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan ve Yargıtay bozma ilamına uyan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.