14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9675 Karar No: 2020/6031 Karar Tarihi: 21.12.2020
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/9675 Esas 2020/6031 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verildiği belirtilen hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafisi tarafından temyiz edilmiş. Hüküm, suça sürüklenen çocuğun onbeş yaşını doldurmayan bir mağdureye cinsel istismarda bulunmasından dolayı verilmiş. Mağdurenin fiziki gelişimi ve ruh sağlığına dair raporlar da dosyada yer almaktadır. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporu doğrultusunda, suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken uygulama koşulları oluşmadığı halde TCK'nın 103/6. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini yapıldığı belirtilmiştir. Hüküm, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Hukuk maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesi, TCK'nın 103/6. maddesi.
14. Ceza Dairesi 2016/9675 E. , 2020/6031 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suç tarihinde on beş yaşını doldurmayan mağdurenin velayet hakkına sahip annesi olan müştekinin davaya katılmasına rağmen yokluğunda verilip usulüne uygun şekilde tebliğ edilen gerekçeli kararı temyiz etmemesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, Suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Aşamalarda mağdurenin kendisine on altı yaşında olduğunu söylediği yönündeki suça sürüklenen çocuğun savunması, heyetçe izlenen mağdurenin duruşma ifadesine ait CD görüntüsünün savunmayı doğrulaması, dosya içerisinde bulunan mağdureye ait fotoğraflar ile facebook çıktıları, fiziki gelişiminin yaşıtlarının üzerinde olduğuna dair 09.05.2011 tarihli görüşme raporu, 20.12.2011 tarihli istinabe duruşmasında hazır bulunan bilirkişi...’nin mağdurenin fiziki görünümü hususunda duruşma tutanağına yansıyan gözlemi, tanık beyanları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 28.01.2013 tarihli raporda, mağdurenin ruh sağlığında etkilenme mahiyetinde anksiyeteli depresif uyum bozukluğu tespit edildiğinin bildirilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken uygulama koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 103/6. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.