Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/27500
Karar No: 2015/29626

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/27500 Esas 2015/29626 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/27500 E.  ,  2015/29626 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı şirketin de yer aldığı .... içinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 01/12/1979 tarihinde işe başladığını, iş sözleşmesinin bildirim öneli verilerek feshedildiği tarihe kadar Şirkette ... Müdürü olarak çalıştığını, davalı şirketin, merkezinde .... "nin olduğu ve birçok şirketin yer aldığı ve toplumda " .... " olarak bilenen organik ve hiyerarşik bir organizasyon altında ve işletmesel bir bütünlük içinde sevk ve idare edilen Şirket olduğunu, tüm birimlerin tek bir merkezin ( Ana Şirket Yönetim Kurulunu ) ve onun vekili konumundaki Genel Müdürün sevk ve idaresinde aralarında sıkı ve organik bir ilişki içinde ve merkezi yönetime tam, organik ve hiyerarşik biçimde bağlı olarak görev yaptığını ve faaliyet gösterdiğini, davacının merkezi ve tam bir hiyerarşi şeklinde yönetilen topluluğun en son davalı şirketinde çalışırken iş sözleşmesinin davalı şirketin 31/10/2012 tarihli fesih yazısı ile insan kaynakları sistemleri yönetmeliği" nin 20. Maddesi sebep gösterilerek 31/12/2012 tarihine kadar bildirim öneli verilmek suretiyle feshedildiğini, davacının iş güvencesinin kapsamı içinde bulunduğunu, yönetmeliğin ilgili maddesinin yasaya aykırı bir şekilde çalışanların elde etmiş olduğun emeklilik olgusunu bildirimli fesih sebebi olarak belirlediğini, ancak emeklilik hakkını elde etmiş ve hizmetlerinde yarar görülen personelin iş sözleşmesinin uzatılması için çeşitli hususları hüküm altına aldığını, feshin işletme gerekleri nedeniyle yapıldığını kabul edilse bile bir işletmesel kararın bulunmadığını, feshin son çare olması ilkesi ile bağdaşmadığını, davacının görev tanımı ve yaptığı işe olan ihtiyacın devam etmesine rağmen emeklilik gibi soyut bir nedenin ileri sürüldüğünü, belirterek feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine, dava süresine ilişkin dört aylık ücreti ile diğer haklarının tahsiline, işe alınmaması halinde 8 aylık ücret tutarında tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, İnsan Kaynakları Sistemleri Yönetmeliği"nin ilgili maddelerinde yapılan değişikliklerin hukuken doğru ve geçerli olduğunu, şirketlerin çağın gereklerine uygun olarak iç mevzuatlarını revize etmelerinin kaçınılmaz zorunluluk olduğunu, davalı şirket tarafından bu amaçla 2012 yılı Temmuz ayında Topluluk İnsan Kaynakları Yönetmeliği"nin bazı maddelerinin revize edildiğini, bu değişiklik için işçinin onayının alınmasına gerek olmadığını, burada yapılan değişikliğin işçinin çalışma koşullarının değiştirilmesi niteliğinde olmadığını, aksine işverenin hangi koşulları taşıyan personel ile çalışacağına dair bir düzenleme niteliğinde olduğunu, işverenin belli bir yaşa gelmiş personel ile çalışmaya devam etmek istememesinin onun yönetim hakkı çerçevesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle işçinin muvaffakatini gerektirmediğini, kaldı ki bu değişikliklerin davalı şirket portalında yayınlandığını, ayrıca yönetmeliklerde yapılmış olan değişikliklere şirket portalı üzerinden erişebiliceğinin duyuru yazısı ile tüm topluluğa e-mail yoluyla duyurulduğunu, davacının yapılan değişikliklere dava açtığı tarihe kadar bir itirazda bulunmadığını, dolayısıyla iş sözleşmesi hükmü niteliğinde olan yönetmeliğin bağlayıcı olmadığı ve fesih işleminde hukuki dayanak olarak gösterilemeyeceğinin söylenemeyeceğini davacının İş Sözleşmesinin Yönetmeliğin 20. Maddesi uyarınca feshedildiğini, fesih sebebinin açık ve kesin olduğunu, Yargıtay kararları uyarınca, personel yönetmeliği veya toplu iş sözleşmesinde emekliliğe hak kazanmış personelin iş sözleşmesinin feshedileceğine ilişkin düzenlemelerin objektif ve genel bir şekilde uygulandığı takdirde geçerli sayıldığını , davacının 1979 senesinden beri işyerinde çalıştığını, 60 yaşına ulaştığını, emeklilik hakkını kazandığını, yönetmelik hükmünde yer alan hizmetin devamında yarar görülme kelimesinin mutlak bir ifade olmadığını bu kavramın hizmetten memnun olma ile bir tutulmaması gerektiğini, iç yönetmelik hükümlerinin ölçülü ve tutarlı biçimde uygulandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı kanıtlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (12.12.2013 gün ve 2013/8422 Esas, 2013/33052 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
    Somut olayda, davacının iş sözleşmesi işyerinde uygulanan yönetmelik uyarınca feshedilmişse de, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda davalının yönetmeliğin emeklilik nedeniyle fesih hükümlerini objektif olarak uygulanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerinde olmakla birlikte davacı 01.12.1979-31.12.2012 tarihleri arasında çalışmıştır. Kıdem süresi ve fesih sebebine göre işe başlatmama tazminatının 7 ay yerine 6 ay olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun olacaktır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM:
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6.Davacının yaptığı 409.60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak oybirliği ile 22/10/2015 günü karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi