20. Hukuk Dairesi 2012/12062 E. , 2013/2247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılan kadastro çalışmalarında, .... Köyü 101 ada 1 nolu taşınmaz orman olarak sınırlandırılarak Hazine adına tapuya kaydedilmiştir. Davacı gerçek kişi, zilyetliğe dayanarak, altı parça taşınmazının genel arazi kadastrosu sırasında adına tespit edilmeyerek tescil harici bırakıldığını iddia ederek, adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Daha sonra davacı gerçek kişi tarafından tescil davasına konu yaptığı taşınmazların, 101 ada 1 nolu orman parseli sınırları içinde kaldığını iddia ederek, tapu iptali davası açmış, davalar birleştirilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tapuda orman niteliği ile Hazine adına kayıtlı 101 ada 1 nolu orman parseli sınırları içinde bulunduğu, davanın kesinleşmiş orman kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğu ve davacının tapuya dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık sürede zilyetliğe dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılıp 03.12.2009 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Her nekadar; mahkemece dava konusu taşınmazların 101 ada 1 nolu orman parseli sınırları içinde kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; kadastro müdürlüğünün 22.07.2010 havale tarihli yazısında, dava konusu yapılan taşınmazların 101 ada 1 nolu orman parseli içinde olduğu belirtilmiş ise de, mahkemece keşif yapılarak, taşınmazların paftadaki konumu belirlenmek suretiyle, davaya konu edilen taşınmazların 101 ada 1 nolu orman parseli sınırları içinde olup olmadığı belirlenmediği gibi, davaya konu 101 ada 1 nolu orman parselinin, davanın açıldığı tarihte kesinleşmiş olup olmadığı araştırılmamıştır.
O halde, mahkemece yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazların paftadaki konumlarına göre 101 ada 1 nolu parsel sınırları içinde oldukları belirlendiği taktirde, davanın açıldığı tarihte davalı parselin tutanağının kesinleşmiş olup olmadığı araştırılıp, varsa tapu kaydı da getirtilerek görev hususunun gözetilmesi, mahkemenin görevli olduğunun tespiti halinde, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Değinilen yön gözetilmeden hüküm kurulamaz.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.