12. Ceza Dairesi 2013/17609 E. , 2014/9368 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Yaralama, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm :Taksirle Yaralama suçundan; TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçundan; TCK"nın 179/2, 62/1, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tam kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu üç kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, TCK"nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi gözetilerek adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca asgari hadden uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusursuz olduğuna ve beraatine karar verilmesi gerektiğine, ertelemeye, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, lehe hükümlerin uygulanmasına ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sürücü belgesi bulunmayan sanığın, olay günü gece saat 18:30 sularında bulutlu havada, aydınlatmanın olmadığı meskun mahal dışında, bölünmemiş, 2 yönlü, 6 metre genişliğindeki yüzeyi ıslak, asfalt kaplama, eğimsiz düz yolda idaresindeki traktörle seyir halindeyken, şerit ihlali yaparak sürücü ..."un idaresindeki otomobile çarpması şeklinde meydana gelen ve mağdurlarınn basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda; her ne kadar sanık hakkında taksirle yaralama suçu yanında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da kamu davası açılmış ise de, sanığın, araç kullanmayı bilmediği halde trafiğe çıkıp, trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne ilişkin herhangi bir tespit bulunmaması karşısında, sırf sürücü belgesi bulunmamasının isnat edilen suçu oluşturmayacağı; Kaldı ki, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluştuğu kabul edilse dahi, TCK"nın 179/2. maddesinde düzenlenen suçun tehlike suçu olup, somut olayda ise mağdurların yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, sanığın sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı davranılması,
3- Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan tayin olunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nın 52/4 maddesi yerine, 52/2. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyete ilişkin bölümün hükümden çıkartılarak yerine “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçundan karar verilmesine yer olmadığına” ibaresinin yazılmasına, hükmün B-3. Bendinde yer alan “ve 52/ (2)” ibaresinden önce gelmek üzere “maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/3 maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 150 tam gün olarak belirlenmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün B-4 bendinde yer alan “52 (2)” ibaresinin “52(4)” olarak değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.