Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4443 Esas 2016/1476 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4443
Karar No: 2016/1476
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4443 Esas 2016/1476 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı bir tamirci, aracı hatalı tamir ettiği gerekçesiyle davacı tarafından dava edildi. Mahkeme bilirkişi raporuyla kusurun davaya taraf davalıya atfedildiğine karar verse de, davacının araçtaki motor hasarının farkında olmasına rağmen motorun tamamen değiştirilmesinden kaçındığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Ancak Yargıtay, bu kararı yanılgılı değerlendirme ile verildiğine hükmederek değiştirilen silindir kapağının arızaya yol açıp açmadığına dair ek bir raporun alınması ve davalının ihbar ve aydınlatma mükellefiyeti hususunun da incelenerek bir karar verilmesi gerektiği sonucuna vardı. İlgili kanun maddeleri: Borçlar Kanunu 355. ve devamı maddeleri, Türk Borçlar Kanunu 470.
3. Hukuk Dairesi         2015/4443 E.  ,  2016/1476 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, 2004 model ... marka aracını, su eksiltmesi nedeni ile tamir için, Euro Servis sahibi davalı ..." e götürdüğünü; davalının, arızanın depo kapağının çatlak olmasından kaynaklandığını söyleyerek kapağı değiştirdiğini; ancak, aracın 2 gün sonra tekrar su eksiltmeye başlayınca, aracı tekrar davalıya götürdüğünü, davalının bu kez, arızanın silindir kapaktan kaynaklandığını ve silindir kapağının değişmesi gerektiğini söylediğini; bunun üzerine, müvekkilinin 1.000 TL"ye silindir kapağı aldığını, 930 TL işçilik masrafını davalıya ödediğini, davalının araçta artık sorun olmayacağını söylediğini; ancak aynı gün araçta suyun yeniden eksildiği, tekrar davalıya gittiğini, davalının bu sefer gömleklerde ya da yağ pompasında sorun olabileceğini bunun da 6-7.000 TL"ye mal olacağını söylediğini, müvekkilinin, bu nedenle davalıya olan güvenini kaybettiğini; araç, başka bir tamirci tarafından 300 TL bedelle onarılmış ise de, 15.02.2010 tarihinde tekrar çalışmadığını, davalının hatalı tamir yaptığını belirterek; 4.540 TL araçta meydana gelen hasar bedeli ve 2.960 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 7.500 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesinde; ilk etapta su depo kapağının çatlak olduğunun tespit edildiğini, su depo kapağının değiştirilmesinden sonra arızanın giderilemediğini, bunun üzerine silindir kapağını söktüğünü, silindir kapağının çatlak olduğunu gördüğünü ve motorun tamamen değiştirilmesi gerektiğini davacıya söylediğini; ancak, davacının aracı satacağını söyleyerek bir silindir kapağı getirdiğini, bu kapağın araca takılarak tüm ayarları yapıldığını, bu işlemden sonra aracın 2.188 km yol katettiğini, kusuru bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; bilirkişi raporuyla davalıya kusur izafe edilmiş ise de, davacının araçtaki motor hasarının farkında olduğu, buna rağmen motor revizyon bedelinden sakınarak geçici çözüm yoluna başvurduğunu, aracın tamirden sonra 2.188 km yol yaptığı, tamir işleminin davacının istemine uygun olarak yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, BK"nun 355. (TBK. 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı (iş sahibi), davalı (yüklenici) tamircinin, aracı hatalı tamir etmesinden dolayı alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarında açıklanmayan hususlar gerekçe yapılmak suretiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir. Yapılan işin hatalı yapılıp yapılmadığı hususu teknik bilgi gerektirir. Bu itibarla, hakim özel bilgisini kullanarak sonuca varamaz.
    O halde, mahkemece; değiştirilen silindir kapağının arızaya sebep olup olmadığı hususunda ve davalının ihbar ve aydınlatma mükellefiyeti hususu da incelenmek suretiyle, davalının sorumluluğu yönünden ek rapor alınarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.