10. Ceza Dairesi 2019/7474 E. , 2021/4377 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : MERSİN (KAPATILAN) 15. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında, suça konu 27/10/2014 tarihli eylemi nedeniyle, ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca 04/12/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, kararın infaz için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği ve sanığın kuruma başvuruda bulunmaması nedeniyle 27/01/2015 tarihli Komisyon kararı ile infaz dosyasının kapatıldığının 28/01/2015 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına bildirildiği ayrıca sanığın 16/03/2015 tarihli eylemi nedeniyle yeniden uyuşturucu madde kullanma suçunu işlediğinden bahisle yürütülen soruşturmanın inceleme konusu kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilen dosya ile 25/03/2015 tarihinde birleştirilmesine karar verilerek aynı tarihte kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, 26/03/2015 tarihinde düzenlenen iddianame ile açılan kamu davası üzerine yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "27/10/2014" yerine ihlal sayılan eylem tarihi olan "16/03/2015" olarak yazılması,
2) 27/10/2014 tarihli eylem nedeniyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen 04/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun tebliğ edildiğine dair belgenin dosya içerisinde ve UYAP sisteminde denetime açık bir şekilde bulundurulması gerektiğinin ve bu kapsamda ihlal sayılan 16/03/2015 tarihli eyleminin söz konusu kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra işlenip işlenmediğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
3) 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin Tebligat
Kanununun 21/2 maddesi gereği yapıldığı anlaşılmakla, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesine 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek aynı Kanunun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına uygun olarak adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerektiği, bu itibarla sanığın adresine Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşıldığı, aynı zamanda ilk çağrı kağıdının tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden, inceleme konusu olayda Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdının usulüne uygun tebliğ edilmediği ve ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan davanın açılmış olduğu anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
4) Suç konusu maddeden alınan şahit numunenin ve emanete alınan suça konu maddelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 05/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.