Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1311 Esas 2020/2723 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1311
Karar No: 2020/2723
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1311 Esas 2020/2723 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1311 E.  ,  2020/2723 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; bir kısım hastalara sağlık hizmeti verilmediği halde verilmiş gibi kuruma fatura edilmesi, ayrıca yönlendirme yapılması nedeniyle cezai işlem uyguladığını ileri sürerek haksız cezai işlemin iptalini ve bundan dolayı 100.607,50 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince yapılan kontrollerde hasta yakınların şikayeti üzerine araştırma yapıldığını, buna göre toplam 20 hasta incelemeye alınarak bu hastaların 6 tanesinin hastaneye hiç gitmedikleri halde hastaneye gitmiş gibi işlem yapıldığını, muayene olmadan hastalara ilaç yazıldığının tespit edildiğini, buna uygun olarak cezai işlem uygulandığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, davalı idare tarafından düzenlenen 03/10/2012 tarihli ve 18.015.602 sayılı cezai işlemin hukuka uygun olmadığının ve davacının cezai işlem nedeniyle 100.607,50TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, kesinti yapılmış ise iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Somut uyuşmazlıkta dava konusu altı hasta da, davalı kurum tarafından yapılan teftiş sırasında alınan beyanlarında reçetelerinin diyaliz merkezi tarafından davacı hastaneye yazdırıldığı ve eczane kalfası tarafından diyaliz merkezinde kendilerine teslim edildiğini beyan etmişlerdir. Ancak davacı hastane tarafından, bu altı hastanın beşi tarafından, hastanelerinde aldıkları tedavi öncesi imzalandığı iddia edilen ilave ücret onay formları sunulmuştur. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda hastaların muayene formları ve ilave ücret onay formları sunulmuş olduğu için beyanları ile çelişki doğduğu, bu nedenle cezaların iptali gerektiği görüşü bildirilmişse de, cezai şarta konu işlemin dayanağı dava dışı sigortalıların beyanı olduğuna göre, bu kişilerin de tanık olarak dinlenilmesi gerekmektedir.
    O halde mahkemece 6 hastanın tanık sıfatıyla dinlenerek ilave ücret onay formlarındaki imzaların kendilerine ait olup olmadığı sorulduktan sonra, imzalar kendilerine ait ise bu imzaları nerede ve ne zaman attıkları, tedavi olmadıklarını beyan etmelerine rağmen neden imzaladıklarının sorulmasının, gerekirse imza incelemesi yaptırılarak alınacak rapor ile birlikte diğer delillerin değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın kabulüne ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.