9. Hukuk Dairesi 2015/19835 E. , 2015/29610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin davalı işyerinde teknisyen olarak çalıştığını davalı işverenin fesih gerekçesinin gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin 2013 yılında ve 2014 yıl başında fazla mesailere yıllık muvafakat imzası vermemelerine rağmen 2013 yılında iş kanununa göre yasal sınırların da üstüne fazla mesai çalışmasında bulunulduğunu, işyerinde haftalık 45 saatin üstünde haftalık çalışma süreleri söz konusu olduğunu, feshin sendikal nedenlerle gerçekleştirildiğini, müvekkilinin diğer iş akdi feshedilen 3 işçi ile birlikte işyerinde sendikal örgütlenmeye öncülük yaparak işyeri çalışanlarının sendikalaşmasını sağladıklarını, davalı işverenin müvekkilimin kıdem ve ihbar tazminatını ödemesine göre artık haklı fesih nedenlerine de dayanamayacağından haklı ve geçerli fesih iddiasında bulunamayacağından beyanla davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının sendika üyeliği nedeni ile iş akdinin feshedildiği iddialarının ve dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının dayanağı bulunmadığını, davacının iş akdinin feshedilmesinin yetki süresine veya sendikalaşma sürecine hiçbir etkisi olmadığının da açık olduğunu, müvekkili işyerinde halihazırda birçok çalışan sendika üyesi olduğunu, davacının sendikal tazminat talebinin haksız kazanca yönelik olduğunu, davacının iş akdinin davranışlarındaki olumsuzluklar nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatları ödenmek suretile feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının işyeri barışını ve huzurunu bozduğu iddia edilmişse de bunun açık ve kesin olarak belirtilmediği gerekçesiyle feshin geçersizliğine, 6356 sayılı Kanun’un 25/5 maddesi uyarınca işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın davacının 1 yıllık ücreti tutarında sendikal tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının süresi içinde müracaatı üzerine davalı işveren tarafından davacının boşta geçen sürelere ilişkin 4 aylık ücret ve sosyal haklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (12.12.2013 gün ve 2013/8422 Esas, 2013/33052 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı somut ve inandırıcı delillerle ispatlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir. Mahkemece davacının sendikal tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş ise de ilgili sendika cevap yazısından, davacının fesih tarihinden iki yıl önce sendikaya üye olduğu, sendikanın işyerinde yeterli çoğunluğa ulaştığı, halen işyerinde sendikalı çalışanların bulunduğu, davacı tarafından emsal olarak sunulan Kocaeli 2. İş Mahkemesi’nin 2014/119 ve 2014/120 esas sayılı dosyalarında davacıyla aynı tarihlerde iş sözleşmeleri feshedilen işçiler tarafından aynı işverenliğe karşı açılan sendikal tazminat istemli işe iade davalarında sendikal tazminata karar verildiği görülmekteyse de, kararların davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2015/8081, 2015/8082 esas dosyalarında sendikal tazminatın kaldırılıp işe başlatmama tazminatının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca belirlendiği, davacının sendikal nedeni somut olarak kanıtlayamadığı anlaşıldığından feshin sendikal nedene dayandığının kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 276.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 22/10/2015 günü karar verildi.