20. Hukuk Dairesi 2012/12934 E. , 2013/2232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında, .... Köyü 165 ada 2 parsel sayılı 15996,98 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hükümlerine göre tarla niteliği ile davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile, kadastro tespitinin iptali ile; orman niteliği ile tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; çekişmeli 165 ada 2 sayılı parselin 17/08/2010 havale tarihli ek fen bilirkişi raporunun krokisine ekli (2B) ve (2C) rumuzu ile gösterilen kısmın kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline, 274 ada 2 sayılı parselin 17/08/2010 havale tarihli ek fen bilirkişi raporunun krokisine ekli (2A) rumuzu ile gösterilen kısmın kadastro tesbitinin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından 274 ada 2 sayılı parselin (A) olarak gösterilen kısmı yönünden temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.11.2011 tarih ve 2011/9492 E. - 2011/12771 K. sayılı bozma kararında özetle; "Mahkemece, yapılan keşifte dinlenen uzman orman bilirkişi tarafından 02.08.2010 havale tarihli düzenlenen raporun hava fotoğraflarının incelenmesi halinde çekişmeli taşınmazın tamamının 1958 tarihli hava fotoğraflarında koyu renkli orman sayılan alanlar içinde kaldığını, sonuç bölümünde taşınmazın 1958 tarihli hava fotoğrafında kısmen açık renkli orman açıklığı kısmen koyu renkli ibreli ağaç rumuzu ile gösterilen orman sayılan alanlar içinde bulunduğu, 1974 tarihli memleket haritasında da kısmen açık renkli orman açıklığı, kısmen de yeşil renkli orman sayılan alanlar içerisinde kaldığını ve toprağının kırmızı renkli orman toprağı niteliğinde % 15 eğimli toprak muhafaza karakteri taşıyan ve orman bütünlüğünü bozan yerlerden olduğunu açıklamıştır.
Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ise, memleket haritasındaki konumuna göre taşınmazın (A1) ile gösterilen kısmının orman sayılmayan, (B) ve (C) ile gösterilen bölümlerinin ise orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş, mahkemece bu ek rapora göre hüküm kurularak çekişmeli taşınmazın (B) ve (C) ile gösterilen bölümlere yönelik davanın kabulüne, (A) ile gösterilen bölüme yönelik davanın reddine karar verilmişse de, orman bilirkişi tarafından 1958 çekim tarihli hava fotoğraflarından elde edilen memleket haritası getirtilip uygulanmadan 1974 tarihli memleket haritası uygulanmış, yine raporda 1958 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın tamamına ilişkin inceleme ve sonuç bölümüne ilişkin çelişki giderilmediği gibi, neden 1974 tarihli memleket haritasındaki konumuna göre karar verildiği de açıklanmamıştır.
O halde; mahkemece, usûlunce orman araştırması yapılmalı, taşınmazın kadastro paftası, hava fotoğrafları ve memleket haritasındaki konumuna göre orman içi açıklığı konumunda bulunup bulunmadığı saptanmalı, orman içi açıklıkların 6851 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, çekişmeli 165 ada 2 nolu parselin (2B ve 2C) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (2A) ile gösterilen bölümün tesbit gibi davalı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından taşınmazın (2A) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.