Mahkemesi : ... Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

1-Sanık ... yönünden temyiz isteğinin yapılan incelemesinde:

Hükmün sanık ... müdafii tarafından yasal süresi içinde 09.09.2015 tarihinde temyizinden sonra sanık ...’ın ceza infaz kurumu aracılığı ile gönderdiği 10.09.2015 havale tarihli dilekçesi ile ‘‘temyiz hakkından feragat ettiğini‘‘ bildirdiği, bu hali ile CMK’nın 226. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanığın iradesi esas alınarak sanık ...’ın temyiz talebinden vazgeçmesi nedeniyle adı geçen sanık yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına,

2- Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde:

Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşagıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

a) Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma açılan tanık ...’ın soyut beyanı dışında delil bulunmadığı aşamada, beyanları ile diğer sanık ...’ın adını ve suçla ilgisini açıklayarak, bu kişinin suçunun ortaya çıkmasına ve yakalanmasına hizmet ve yardım eden sanık hakkında TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

b) ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerinin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.