20. Hukuk Dairesi 2012/14879 E. , 2013/2225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, .... Köyü 144 ada 5, 8, 9, 10, 20, 21 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar, ....bahçesi niteliğiyle, öncesinde dava dışı 143 ada 1, 2 ve 3, 144 ada 1 ilâ 4, 6 ilâ 13, 16, 17, 18, 20 ilâ 27, 29 ilâ 33, 154 ada 1, 2, 5 ve 6 sayılı parsellerin bir bütün olarak Mayıs 1289 yoklama tarih ve 88 numaralı sicilden gelen Haziran 1962 tarih ve 78 numaralı tapu kaydı ve diğer tedavülleri kapsamında kaldığından sözedilerek davalılar adına tesbit edilmiştir. Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu, tesbitin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili iddiasıyla dava açmış, mahkemece davanın REDDİNE, çekişmeli parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; davacı ... Yönetimi tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.11.2007 gün ve 11852 - 14952 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararı özetle; "...uzman bilirkişi Mahmut Yılmaz tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli parselin, memleket haritasında yapraklı ağaç sembolü bulunan yeşil alan olarak nitelendiği, orman özelliği gösteren alanlar içinde değil ağaç topluluğu veya sıra halinde gözüken yere isabet ettiği, sınırlarında doğal yolla yetişmiş 0.1 kapalılıkta kestane ağaçları bulunduğu, bunun dışında taşınmazın 50-60 yaşında fındık ağaçları ile kaplı ve eylemli durumuna göre orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de, çekişmeli parsel, rapora eklenen renkli memleket haritası suretinde denetime olanak tanımayacak şekilde ok ile gösterilmek suretiyle nokta olarak, yeşil ile renklendirilen yapraklı ağaç sembollü alanlarda işaretlenmiş, arazi kadastro paftası ile memleket haritası çıkıştırılıp, bu kez çekişmeli parsel daha önce ok ile işaretlendikleri yerden başka bir yerde ancak okla işaretlendiği yerin yakınında gösterilmiştir. Ziraat uzmanı bilirkişi de çekişmeli taşınmazlardaki fındık ağaçlarının yaşını 40-50 olarak bildirmiştir. Çekişmeli taşınmazların memleket haritasındaki konumu ve bitki örtüsü yönünden açığa çıkan çelişkiler uzman bilirkişi tarafından açıklanıp giderilmemiştir. Zemindeki fındık ağaçlarının yaşları gözetildiğinde, memleket haritasının düzenlendiği tarihte üzerinde değerlendirme konusu yapılacak fındık ağacı varlığından söz edilemeyeceği gibi, taşınmazdaki kestane ağaçlarının yaşları sayıları ve kapalılıkları bilimsel olarak açıklanmamıştır.
Diğer taraftan; çekişmeli taşınmazlar ile birlikte dava dışı daha bir çok parselin kadastro tesbitine esas alınan İn ve Kıran sınırı itibariyle değişebilir nitelikte sınır içeren 1 dönüm yüzölçümündeki tapu kaydının, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince çekişmeli parselleri kapsayıp kapsamadığı yöntemince araştırılmamıştır.
O halde; mahkemece, çekişmeli parsellerin de kadastro tesbitine esas alınan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü dava dışı parsellerin tesbit tutanakları, bu revizyonları dıştan çevreleyen komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, aynı tapu kaydının revizyon gördüğü parsellere ilişkin derdest davalar birleştirilmesi, yeniden yapılacak keşifte öncesinin eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 6831 sayılı Kanunun 1/F maddesinin orman içindeki veya ormana sınır yerler söz konusu olduğunda, tapu kaydı kapsamındaki yerler için uygulama olanağı bulabileceği, bunun için çekişmeli parsellerin tapu kaydı kapsamında kaldığının tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanması gerektiğinin düşünülmesi; taşınmazların üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların cinsi, yaşı ve sayısı, kapalılık ve hakim ağaç türünün bilimsel ölçüler kullanılarak belirlenmesi, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi, asıl taşınmazların kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanılıp kazanılmadığı, taşınmazların orman içi açıklığı olup olmadığı üzerinde durulması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine, taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş; Orman Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmekle, Dairenin 03.03.2010 gün ve 669 - 2077 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Önceki bozma kararı gereklerinin yerine getirilmediği, taşınmazların 1959 tarihli resmî belgelerde meyvalık rumuzlu yeşil alan olarak görüldüğü bildirilmişse de, ekli haritalarda meyve rumuzunun bulunmadığı, en yakın rumuzun yapraklı ağaç rumuzu olduğu, taşınmazlar üzerindeki ağaçların sayasının, yaşının, dağılımının belirlenmediği, tapu kaydı uygulamasının da yetersiz olduğu"na değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, tesbit gibi tescile karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve tesbite esas alınan tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 05/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.