Görevi kötüye kullanma suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/02/2012 tarihli ve 2011/36 esas, 2012/15 sayılı kararına karşı sanık müdafi tarafından yapılan itirazın süre yönünden reddine dair İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/05/2017 tarihli ve 2017/263 değişik iş sayılı kararının, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 30/10/2017 tarihli ve 2017/5862 esas, 2017/4595 karar sayılı ilamı kapsamında kanun yararına bozulması üzerine yeniden yapılan inceleme sonunda sanık müdafin itirazının reddine ilişkin İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2018/119 Değişik iş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık zamanaşımı süresinin, dava konusu suçun işlendiği 22/12/2004 gününden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı yapılan itirazın reddedildiği 14/02/2018 tarihine kadar geçmiş olması nedeniyle zamanaşımı sürelerinin dolduğundan bahisle itirazın kabulü ile kamu davasının düşürülmesi yerine yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10/12/2018 gün ve 94660652-105-34-10507-2018-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine konu İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/02/2008 tarihli ve 2018/119 Değişik iş sayılı Kararına ilişkin sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen 5 ay hapis cezasına havi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/02/2012 tarihli ve 2011/36 Esas, 2012/15 sayılı Kararın itiraz yasa yoluna tabi olduğu, Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarihli ve 2012/10-534, 2013/15 sayılı Kararında da işaret edildiği gibi, itiraz mercin, sanık müdafin dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiğine yönelik başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapması gerektiği, bunun neticesinde dosyanın esası hakkında yargılamayı sonuçlandıracak nitelikte olan dava zamanaşımının gerçekleştiği kanaatine varıp itirazı yerinde görürse itiraz konusunda karar vererek dosyayı yargılamayı yapan asıl mahkemesine göndermesi gerektiği anlaşıldığından, bu gerekçeyle kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14/02/2018
tarihli ve 2018/119 Değişik iş sayılı Kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE, 30/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.