3. Ceza Dairesi Esas No: 2014/15629 Karar No: 2014/22459 Karar Tarihi: 05.06.2014
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/15629 Esas 2014/22459 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi, bir mahalli mahkeme tarafından verilen kararı inceledi ve idare vekilinin temyiz isteğini reddetti. Sanık, mala zarar vermek suçu için kesin nitelikli adli para cezasına çarptırıldı ve açıklanmasının uygun olmadığı düşünüldü. Ancak, yerleşik uygulama bu yönde olmamasına rağmen, Sanığın üzerine atılı açma suçu zamanaşımı süresinin dolmuş olup, eylemi işgal ve faydalanma suçuna dönüşmüştü. Suç tarihi olarak tutanak tarihi kabul edilerek yapılan incelemede, sanık hakkında açılan kamu davası, 765 sayılı TCK'nin 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi içerisinde açılmamıştı. Bu nedenle, sanık ve katılan idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldü ve karar bozuldu. Gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, sanık hakkında açılan kamu davası düşürüldü. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 310 ve 317.maddeleri, 765 sayılı TCK'nin 102/4 ve 104/2 maddeleri, CMUK'un 321. ve 322/1.maddeleri, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri.
3. Ceza Dairesi 2014/15629 E. , 2014/22459 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Katılan idare vekilinin 21/9/2012 gününde tebliğ edilen hükme karşı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesinde öngörülen süre geçtikten sonra 9/10/2012 tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteğinin aynı Yasanın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2) Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde ; Sanığa, mala zarar vermek suçu nedeniyle verilen kesin nitelikli adli para cezasına bağlı olarak hükmün açıklanmasının uygun olmayacağı düşünülebilirse de yerleşik uygulama bu yönde olmamakla yapılan incelemede ; Sanığın üzerine atılı açma suçunun suç tarihinin Ekim 2001 yılı olması karşısında bu eylemi yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olup eyleminin işgal ve faydalanma suçuna dönüştüğünün; suç tarihinin de tutanak tarihi olan 11/06/2004 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin gözetilerek yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı suçun kanunda öngörülen türü ve üst sınırına göre, açılan davanın 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olup; suç tarihi olan 11/06/2004 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş Sanık ve katılan idare vekili temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK’un 322/1.maddesinini verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 05/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.