8. Hukuk Dairesi 2010/6648 E. , 2011/3629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
...ve müşterekleri, dahili davacılar...ve müşterekleri ile Hazine ve ... (...kardeşi) aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.04.2010 gün ve 3/236 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, miras bırakanları ...’dan intikal eden ve üzerinde ev bulunan 176 ada 9 parselin 12/16 payının kendilerine, 4/16 payın ise, ... adına kayıtlı bulunduğunu, adı geçenin kim olduğunun bilinemediğini, TMK.nun 713/2.maddesine göre ... üzerindeki payın iptali ile gerektiği takdirde bedeli taraflarından alınarak adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ... mirasçısı olmadığı gerekçesiyle davacı ... Ibrıkçı’nın açtığı davanın reddine; diğer davacıların açtığı davanın kabulüyle 1781 ada 9 parselin ... üzerindeki 2/8 payına ilişkin tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları davacı ve dahili davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine, hükmün kabule ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 176 ada 9 parsel (yenileme ile 1781 ada 9 parsel) 99,67 m2 yüzölçümüyle Şubat 341 tarih 80, 81 ve Aralık 1945 tarih 33 sıra sayılı tapu kayıtlarına istinaden kayıt malikleri ... ile ...’nın biraderi ... adına 21.1.1966 tarihinde paylı mülkiyet şeklinde ve avlulu kargir ev vasfıyla tespitle, itirazsız kesinleşerek 27.10.1966 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Bilahare ... payı bir kısım davacı mirasçısına satış suretiyle aktarılmıştır.
Dava, TMK.nun 713/2.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi söz konusu olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2.maddesindeki düzenlemeler olup, davacı taraf, paydaşlardan ...’in kim olduğunun tapu kütüğünden anlaşılamadığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kadastroca oluşturulan dava konusu parselin öncesi 176 ada 9 (1781 ada 9) parsele revizyon gören dayanak Şubat 341 tarih ve 80 sıra sayılı vd. tapu kayıtlarının malik sütununda; nizalı taşınmazın 10/40 payının Hatuniye Mahallesinden Bağdadlı oğlu Hacı ...’nın biraderi ... adına kayıtlı bulunduğunun belirtildiği; yanı sıra kadastro tutanağına yazılı davacılar miras bırakanı ... isim ve imzasını taşıyan beyanda da “...6/8 hissesi adına kayıtlı taşınmazın 2/8 hissesinin dedesi ...’nın kardeşi ...’in olduğunun....” açıklandığı anlaşılmaktadır. Nizalı taşınmazın kadastro tutanağına ve dayanak tapu kayıtlarının içeriğine göre kayıt maliki ... maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kişilerden değildir. TMK.nun 713/2.maddesinde yazılı “... maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kimse...” ile bu kişilerin adreslerinin ve mirasçılarının tespit edilememesi halleri farklı olgulardır. Kayıt malikinin açık adresinin belirlenememesi, bilinmemesi veya mirasçılarının tespit edilememiş olmasından o kişinin bilinmeyen kimse olduğu sonucu çıkarılamaz.
Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır.(HGK.nun 10.4.1991 tarih 1991/8-51 Esas,194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir. Somut olayda davalı payın kayıt maliki “...’nın kardeşi ...” kim olduğu bilinmeyen kişi olarak nitelendirilemez. Kayıt maliki ... tanınan ve bilinen kişi olduğuna göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün kabulüne ilişkin bölümün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.