Konut dokunulmazlığının ihlali - hakaret - yaralama - 4320 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/477 Esas 2016/16371 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/477
Karar No: 2016/16371
Karar Tarihi: 24.10.2016

Konut dokunulmazlığının ihlali - hakaret - yaralama - 4320 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/477 Esas 2016/16371 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, konut dokunulmazlığını ihlal, hakaret, yaralama ve 4320 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz edilen kararda, sanığın konut dokunulmazlığı ihlali ve yaralama suçları nedeniyle mahkumiyeti onanmış, hakaret suçu için ise şikayetçinin vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verilip verilmeyeceği değerlendirilmemiştir. Bunun yanı sıra, 4320 sayılı Kanun nedeniyle verilen ceza için ise suç tarihindeki kanun maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olsa da, infaz aşamasında dikkate alınabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, tedbire muhalefet eylemlerinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gözetilmemiş olduğundan, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 53/1-b, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 23/1. ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun.
18. Ceza Dairesi         2016/477 E.  ,  2016/16371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, hakaret, yaralama, 4320 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Sanığa yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş ise de, infaz aşamasında resen dikkate alınabileceğinden bu hususun bozmayı gerektirmediği,
    Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2- Hakaret ve 4320 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a- Hakaret suçunun takibinin şikayete bağlı olması ve şikayetçi ..."in karar tarihinden sonra verdiği 25.04.2014 havale tarihli dilekçeyle “şikayetinden vazgeçtiğini” bildirmesi karşısında, bu husus değerlendirilerek sonucuna göre hakaret suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
    b- Hükümden önce, 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 08.03.2012 gün ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 23/1. maddesi ile 14.01.1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanunun, 13/1. maddesinde "Bu kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hakim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur." şeklindeki düzenleme ile tedbire muhalefet eyleminin yaptırımının yeniden düzenlendiği, tanımlar başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde ise hakim tanımının aile mahkemesi hakimini ifade edeceği düzenlemesi karşısında, tedbir kararlarına aykırılık halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu anlaşıldığından, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.