12. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5901 Karar No: 2019/3439 Karar Tarihi: 04.03.2019
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/5901 Esas 2019/3439 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2018/5901 E. , 2019/3439 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Asıl ve birleşen davada borçlular, haklarında yapılan ilamlı takip nedeniyle icra mahkemesine başvurularında; takip dayanağı borcun feri"ileri ile birlikte takip başlatılmadan önce alacaklı vekinin hesabına banka aracılığıyla ödendiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmişler, mahkemece, 25/04/2016 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile 1.018,97 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Başvuru, bu hali ile İİK"nun 33/1. maddesine dayalı icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı T.B.K"nun 100. maddesinde; ""Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir "" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takip tarihinden önce yapılan ödemeden alacaklının haberdar edilmediği anlaşılmaktadır. Alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olmaması halinde, takip yapmakta haklı olduğu düşünülerek, TBK"nun 100. maddesine göre, yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak bakiye alacağın belirlenmesi gerekir. Mahkemece, ödeme iddiasının, bu şekilde hesap yapan bilirkişi raporuna göre sonuca bağlanması gerekirken, takip masrafları dikkate alınmadan, dosya borcunu tespit etmekle yetinen bilirkişi raporu esas alınarak, yapılan ödemenin ana paradan düşülmek suretiyle, hatalı hesaplama sonucu takibin kısmen iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kısmen kabulüne karar verilen hükümde alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.