Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2064
Karar No: 2011/3609
Karar Tarihi: 21.06.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2064 Esas 2011/3609 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/2064 E.  ,  2011/3609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak ( mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil)

    ... ile ... ve müşterekleri, TSK Mehmetçik Vakfı aralarındaki alacak (aslında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 10.12.2010 gün ve 700/1636 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... vekili Avukat ... ve karşı taraftan TSK. Mehmetçik Vakfı vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili, evlilik içinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen ve vekil edeninin 11.2.2004 tarihinde ölen eşi...adına kaydedilen 419 ada 28 parsel üzerindeki binanın 11 nolu dairesi üzerinde yarı oranda hakkı olduğunu açıklayarak dairenin yarı payının mal rejiminin tasfiyesi gereğince vekil edenine aidiyetine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ... ve müşterekleri vekili, mal rejiminin tasfiyesi sebebiyle ayın istenemeyeceğini, diğer davalı Mehmetçik Vakfı vekili ise, vekil edeni vakfın atanmış mirasçı olduğunu, bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, süresinde dava açılmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, TMK’nun 178.maddesine göre katılma alacağı isteği bakımından bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini,bu zamanaşımı süresini sadece boşanmaya yönelik kabul etmenin adalete uygun düşmediğini, ölüm bakımından da uygulanması gerektiğini açıklayarak zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ... ile davalıların murisi ... 16.6.1988 tarihinde evlenmiş, ... 11.2.2004 tarihinde ölmüş, bu tarihte de mal rejimi sona ermiştir. (TMK.nun 225/1.madde). Davacı eş Nuran, varsa katılma alacağına ilişkin haklarını diğer eşin mirasçılarından talep edebilecektir.
    Dava konusu 419 ada 28 parselde bulunan 11 nolu daire 26.6.2002 tarihinde, 4721 sayılı TMK.nin yürürlüğe girmesinden sonra edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde, edinilerek davacı ve davalıların murisi ... ...adına tescil edilmiştir.
    Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mal bakımından, TMK.nun 178. maddesinde “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” denilmektedir. Görüldüğü gibi madde metninde ölüm sebebiyle mal rejiminin sona ermesinden söz edilmemektedir. TMK.nun 225/1 fıkrasında; “mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka mal rejiminin kabulüyle sona ereceği” öngörülmüştür. TMK.nun 178. maddesinde ölümden söz edilmediğine göre, TMK.nun 5. maddesi yoluyla somut olayda Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir. BK.125. maddesinde “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava 10 yıllık müruru zamana tabidir” hükmündeki her dava sözcüklerini “bütün alacaklar” şeklinde anlamak gerekir. Diğer bir deyişle, mal rejiminin ölüm sebebiyle sona ermesi halinde, taşınmazın hangi mal rejimine tabi olduğu nazara alınmaksızın 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Ölümün gerçekleştiği 11.2.2004 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğine göre mahkemece toplanan deliller değerlendirilerek işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken TMK’nun 178.maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği gerekçesi ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Ancak dava ölüm sebebiyle mal rejiminin sona ermesine dayalı olarak açılmış ve dava konusu dairenin yarı payının edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince davacıya aidiyetine karar verilmesi istenmiştir. Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur (TMK.m.227). Eşlerden birine ait edinilmiş mallar üzerinde, diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu değildir (TMK.m. 231/1, 236/1). Yani edinilmiş mallara katılma rejiminde; eşlere tanınan hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Sadece mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin edinilmiş mallara ilişkin artık değerler üzerinde karşılıklı alacak hakkı vardır (TMK.236.m). Diğer yandan 07.10.1953 gün 8/7 sayılı YİBK"na göre de; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı ya da katılma alacağı nedeniyle taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile tescili istenemez. Bu açıklamalara göre katılma alacağı bakımından ayın isteme imkanı bulunmayıp alacak istenebildiğine, davacı tarafın dosya kapsamından alacak isteği olmadığı, dairenin yarı payının davacıya aidiyetinin istendiği anlaşıldığına göre davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken az yukarıda açıklandığı üzere zamanaşımı sebebiyle reddedilmiş olması doğru değil ise de red kararı sonucu itibarıyla doğru bulunmaktadır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görülmediğinden reddi ile sonucu itibarıyla usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan Mehmetçik Vakfına verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 21.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi