18. Ceza Dairesi 2016/18584 E. , 2019/2457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin, infaz evresinde re"sen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Tehdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak:
a- CMK’nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanun"un 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK"nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır.
Bu açıklamalar ışığında Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen iddianamede, olay günü sanık ..."ın mağdurlara hakaret etmesi nedeniyle eylemine uyan TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, bu suça yönelik eylemlerin anlatılması sırasında, iddianameye yansıtılan sanığın sözlerinden dolayı tehdit suçundan CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı, Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 10/09/2013 tarih, 2012/12735 E. ve 2013/8425 K. sayılı kararında, tehdit suçundan zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılabileceği hususunun da belirtildiği dikkate alındığında; sanık hakkında tehdit suçundan suç duyurusunda bulunulup, dava açıldığı takdirde bu davayla birleştirilmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, CMK’nın 226. maddesi uyarınca bu suçtan ek savunma verilerek dava konusunun dışına çıkıldığı gözetilmeden, yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle Anayasa"nın 90, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve CMK"nın 225/1. maddelerine aykırı davranılması,
b- Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.