12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/790 Karar No: 2014/9310 Karar Tarihi: 16.04.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/790 Esas 2014/9310 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebi üzerine açılmıştır. Davacı 26.12.2006-21.03.2008 ve 07.10.2008-21.10.2011 tarihleri arasında tutuklu kalmış ve sonuç olarak 2 yıl 1 ay hapis ve 1000 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Davalı Hazine'den 19.600,80 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminatının alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak davalı vekili, davacının talep ettiği tazminatın kabul edilemez olduğunu ve itirazda bulunmuştur. Mahkeme, davacının tutuklu kalmış olması ve ceza miktarının nazara alınması sonucu uzun süre tutuklu kalmış olması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesine aykırılık oluşturduğunu belirtmiştir. CMK'nın 142/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu için dava kabul edilmiştir. Kanun maddeleri: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesi, 2709 sayılı TC Anayasası'nın 19/son, 40/son ve 90. maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesi, CMK'nın 142/1
12. Ceza Dairesi 2014/790 E. , 2014/9310 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Dava tarihi : 16.03.2012 Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 19.600,80 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabülüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davacının tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 26.12.2006- 21.03.2008 ve 07.10.2008- 21.10.2011 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, sonuç olarak 2 yıl 1 ay hapis ve 1000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacı hakkında hükmedilen ceza ve tutuklu kaldığı süre nazara alındığında, davacı hakkında sürdürülen ceza yargılaması kısa sürede sonuçlandırılmış olsaydı davacının (sanığın) suç tarihi itibariyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesine göre hükümlü sayılması nedeniyle ve iyi halli olmak koşuluyla cezaevinde kalması gereken süre daha sınırlı olacak iken davacının tutuklu yargılanması ve hükümlü statüsüne geçememesi nedeniyle muhtemel şartla tahliye tarihine kadar olan hükümlülük süresinden fazla süre ile ceza infaz kurumunda kaldığı ve kanunun infazda öngördüğü indirimden yararlanamadığının anlaşılması ve dairemizin aynı yöndeki 2012/24083 esas, 2013/1 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 2709 sayılı TC. Anayasası"nın 19/son, 40/son ve 90. maddeleri gereğince iç hukuk kapsamında kanun hükmünde bağlayıcılığı olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesindeki özgürlük ve güvenlik hakkı düzenlemeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına göre, davacının koruma tedbirine konu mahkum olduğu ceza davasında sonuç olarak tayin edilen ceza miktarı nazara alındığında tutuklu kaldığı sürenin uzun olduğu ve Sözleşmenin 5/3. maddesine aykırılık oluşturduğunun anlaşılması ve davanın haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan CMK"nın 142/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla, Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin tutuklamanın haksız olmadığına, mahkemenin yetkili olmadığına, reddedilen tazminat miktarı üzerinden davalı lehine vekalet ücreti tayini gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün istem gibi ONANMASINA, 16/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.