Dolanrdırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22273 Esas 2016/304 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22273
Karar No: 2016/304
Karar Tarihi: 14.01.2016

Dolanrdırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22273 Esas 2016/304 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi, İ.. G.. ve Ç.. Ö.. hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükümlerin temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemeler sonucunda, suçun sanıklar tarafından işlendiği kabul edilerek, mahkeme kararının kabul edildiği belirtilmiştir. Ancak, TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişikliklerin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilerek, altsoyları haricindeki kişiler yönünden velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararın sonunda, TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli kısmi iptal kararı hakkında detaylı bilgilendirmeler yapılmıştır.
15. Ceza Dairesi         2013/22273 E.  ,  2016/304 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2012/35668

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2011
NUMARASI : 2010/830, 2011/934
SANIKLAR : İ.. G.., Ç.. Ö..
SUÇ : Dolanrdırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık İ.. G.. müdafii ve sanık Ç.. Ö.. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık İ.. G.. hakkında daha önceden araç satacağını söyleyerek müşteki M.. Ö.."i dolandırdığı iddiasıyla 7.5.2010 tarihinde Adana Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, akabinde sanıklarla işbirliği yapan ve kendisini Süleyman Aksoy olarak tanıtan bir kişinin müştekinin yanına gelerek sivil istihbaratta çalıştığını, dolandırıcılık ve uyuşturucu çetesinin peşinde olduğunu söylediği, müştekinin de daha önceden sanıklar tarafından dolandırdığını söylemesi üzerine kendisini Süleyman olarak tanıtan şahsın müştekiye yardımcı olacağını söyleyerek sanıklarla irtibata geçtiği, daha sonra sanık İbrahim"in parasının olmadığını, daha önceki dolandırıcılık olayından doğan zararı aracını vererek gidermek istediğini, ancak 4000 TL daha istediğini müştekiye söylediği, buna inanan müştekinin de 4000 TL parayı sanıklara iletmesi için Süleyman isimli şahsa verdiği, fakat sanıkların aracı ve parayı vermeden ortadan kayboldukları, bu şekilde sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, mağdur ve tanık ifadesi ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedeni dışında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık İ.. G.. müdafii ve sanık Ç.. Ö.."un temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanıkların kendi altsoyları yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.