Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13864
Karar No: 2016/16308
Karar Tarihi: 24.10.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/13864 Esas 2016/16308 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2016/13864 E.  ,  2016/16308 K.

    "İçtihat Metni"


    Bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçundan sanıklar ... ve ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 227/2, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince ayrı ayrı 2 yıl 1 ay hapis ve 10.400 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, hapis cezalarının anılan Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine, aynı Kanun"un TCY’nın 53/1 maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası gereğince mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına, anılan Kanun’un 52/4. maddesi uyarınca para cezalarının birer aylık 40 eşit taksitte tahsiline dair ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2015 tarihli ve 2014/1929 esas, 2015/1118 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22/03/2016 gün ve 2016/109491 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/4. maddesinde yer alan “Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz” amir hüküm karşısında, sanıklar hakkında hükmedilen para cezasının birer aylık 40 eşit taksitte tahsiline karar verilmesinde,
    2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51/1. maddesinde yer alan “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanıklar hakkında hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının ertelenemeyeceğinin gözetilmemesinde,
    3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51/3. maddesinde yer alan, cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.” hükmü uyarınca, sanıklar hakkında denetim süresinin en az 2 yıl 1 ay olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
    4- Sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmiş olması karşısında, 5237 sayılı Kanun"un 53/3-1. cümlesinde yer alan "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz...." hükmüne aykırı olarak, kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında kendi alt soyları üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmalarına hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir..” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme;
    A- “1” numaralı bozma istemi açısından;
    5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesinde; “Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmüne yer verilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanıkların fuhuş suçundan ayrı ayrı 10.400 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, mahkemece taksit miktarı belirlenirken, TCK’nın 52/4. maddesindeki amir hüküm uyarınca, en fazla 24 ay taksite hükmolunması gerekirken, para cezasının birer aylık 40 eşit taksit halinde tahsiline karar verildiği, bu suretle TCK"nın 52/4.maddesine aykırı olarak sanıklar lehine uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.
    B- “2” numaralı bozma istemi açısından;
    5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinde iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilenlerin cezasının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından bu sürenin üst sınırının üç yıl olduğu belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre, istisna sayılan haller dışında iki yıldan fazla süreli hapis cezalarının ertelenmeyeceğine hükmedilmiştir.
    Bununla birlikte, koşulları oluşmamasına karşın iki yıldan fazla süreli hapis cezalarının ertelenmesine ilişkin bu karar, sanıklar aleyhine temyiz yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden kazanılmış hakka konu oluşturacaktır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.11.2006 tarih ve 2006/3-246, 261 sayılı kararında; “Olayımızda; yasa yararına bozmaya konu edilen hukuka aykırılık, mahkumiyet hükmünün esasına dahil olan bir hususla ilgilidir. Dolayısıyla, söz konusu hukuka aykırılığın 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinin 4. fıkrasında sayılan dört halden birisi içerisinde mütalaa edilebilmesi mümkün değildir. Şu halde; 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinin 4. fıkrasındaki kararlardan birisi verilemeyeceğine göre, Özel Dairece; hükmün, 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, “para cezalarının ertelenemeyeceği yönüyle aleyhe sonuç doğurmayacak biçimde bozulması” ile yetinilmesi, bunun yanında başka bir karar verilmemesi gerekirken, hükümde aleyhe sonuç doğuracak biçimde düzeltme yapılmış olması isabetli bulunmamıştır.” şeklinde açıklanmıştır.
    C- “3” numaralı bozma istemi açısından;
    5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 3. fıkrasında “Cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan ceza süresinden az olamaz” hükmüne yer verilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.05.2010 tarih ve 4/87-112 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; aleyhe değiştirme yasağı münhasıran “cezalar” ile ilgili olup; cezalar da 5237 sayılı TCK’nın 45. maddesinde; hapis ve adli para cezaları olarak sayıldığından, cezalar arasında sayılmayan güvenlik tedbirlerinin ve diğer müesseselerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Bu nedenle ertelemenin yasal sonucu olmasından ötürü zorunlu olarak hükmedilmesi gereken “denetim süresi”ne ilişkin hataların, infaz aşamasında ve 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan, bu husus “aleyhe değiştirme yasağına” konu oluşturmayacaktır.
    Ayrıca kanun yararına bozma yoluna başvurulması için hukuka aykırılığın başka bir yol ile giderilmesine imkan bulunmaması gereklidir. Hukuka aykırılığın olağan kanun yolları ile denetlenip giderilmesi imkanının bulunması durumunda kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacaktır.
    5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun “Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama” başlıklı 98. maddesinde; “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 101. maddesinde de duruşma yapılmaksızın verilecek bu kararlara karşı itiraz yolunun açık olduğu düzenlenmiştir.
    Yukarıda yer verilen Ceza Genel Kurulu kararında da açıklandığı üzere, denetim süresinin mahkûmiyetin yasal sonucu olması, kazanılmış hakka konu olmaması ve infaz aşamasında bu konuda karar alınma olanağının bulunması karşısında, bu hususa yönelik talebin kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi olanaklı görülmemiştir.
    D- “4” numaralı bozma istemi açısından;
    5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesinde "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.
    İnceleme konusu somut olayda; Fuhuş suçundan yargılanan sanıklara verilen uzun süreli hapis cezalarının TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve aynı Kanun’un 53/1-c bendindeki velayet, vesayet, kayyımlık hizmetine yönelik hakları kullanmaktan şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bu itibarla, mahkemece bir yıldan fazla süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında, TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına karar verilmesinin, TCK"nın 53/3. maddesi hükmüne aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Fuhuş suçundan sanıklar ... ve ... hakkında, ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2015 tarihli ve 2014/1929 esas, 2015/1118 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca, aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA,
    2- Aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin merciince yerine getirilmesine, 24.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi