18. Ceza Dairesi 2016/11260 E. , 2016/16305 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ... hakkında son soruşturmanın açılmamasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 27/03/2015 tarihli ve 2015/4 esas, 2015/40 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Yozgat Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2015 tarihli ve 2015/252 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11/11/2015 gün ve 2015/354190 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, ... Barosunda kayıtlı avukat olan sanığın, 08/05/2014 tarihli haciz işlemi sırasında borçlu müştekiye “Size telefon açıyorum, telefona bakmıyorsunuz, meşgule alıyorsunuz, telefona bakmamak bir kişiliksizliktir, burayı kaldıracağım, kamyon çağırıp buradaki eşyaları komple götürüp sizi rezil edeceğim” şeklinde sözler söylediği, mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir..” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesinde; “Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır.” Aynı Kanun’un 59. maddesinde ise; “58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir….Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır...” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, kanun koyucu avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı yapılacak soruşturmalarda genel usulden farklı olarak özel düzenlemeler getirmiştir. Buna göre kovuşturma izni üzerine düzenlenen iddianameyi inceleyen Ağır Ceza Mahkemesi, dosyadaki delilleri değerlendirerek son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verecektir. Bu düzenleme isnad edilen suçla ilgili yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte delil bulunup bulunmadığının belirlenmesi hususunda mahkemenin takdir yetkisinin olduğunu göstermektedir.
İncelenen dosyada; Sanık avukat ..."in; alacaklı ... vekili sıfatıyla, borçlu müşteki Abdulkerim İçme hakkında, Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün 2014/5329 sayılı dosyası üzerinden başlattığı icra takibinde, müştekiye yönelik tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediği iddiasıyla düzenlenen iddianameyi inceleyen ... Ağır Ceza Mahkemesince, “Sanığın soruşturma konusu icra dosyasında vekil sıfatıyla işlem yapmak üzere katıldığı, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı, olay yerinde bulunan icra dairesinde görevli tarafsız tanık ..."in alınan beyanında da iddia edilen sözleri yada suç teşkil eden başka bir söz sarfetmediğini beyan ettiği anlaşılmakla sanık hakkında son soruşturma açılmasını gerektirir nitelikte yeterli şüphe olmaması, sanığın müsnet suçlar yönüyle delillerin mahkemece takdirine de gerek olmaması nedeniyle hakkında son soruşturmanın açılmamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Yapılan itiraz üzerine dosyayı inceleyen ... Ağır Ceza Mahkemesince; “Sanık avukat hakkında dosya incelendiğinde her ne kadar müşteki ... İçme tarafından ileri sürülen hakaret ve basit tehdit suçların ailişkin olarak tanıklar ..., ... tarafından verilen sanık avukat aleyhine müştekiyi destekler nitelikte beyanlar bulunuyor ise de her iki tanığın da müştekinin sahibi olduğu dershanede işçi olarak çalıştıkları aralarında işveren işçi ilişkisi bulunduğu dosyada objektif kamu tanığı konumunda bulunan ... 1. İcra Müdürlüğünde görev yapan tanık ... alınan yeminli beyanında müştekinin iddia ettiği ve sanık tarafından söylendiği iddia edilen sözleri ya da suç teşkil eden başka bir söylem duymadığını, konuşma sırasında yanlarında işçilerin bulunmadığını beyan etmesi dikkate alındığında müştekinin işçileri olan tanık beyanlarına nazaran objektif kamu tanığı olan tanık ..."in beyanına itibar edilmesi gerektiği kanaatiyle Yeni Türk Ceza Adalet Sisteminde benimsenen, “Kişilerin Lekelenmeme Hakkı” göz önünde bulundurularak ... Ağır Ceza Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı düşüncesiyle” itiraz reddedilmiştir.
İnceleme konusu mercii kararında, maddi olayın oluşa uygun olarak gerekçeye yansıtıldığı, bu olaya ilişkin dosya içerisinde yer alan tüm kanıtların hukuka uygun olarak tartışılarak, kovuşturma açılmasını gerektirir nitelikte delil olmadığına dair vicdani kanaate ulaşıldığından, anılan kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 24.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.