MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6136 sayılı Yasaya aykırılık, kasten yaralama, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık hakkında ...’e karşı tehdit, kasten yaralama ve hakaret suçlarından kurulan hükümler bakımından yapılan incelemede;
Hükümden sonra 17.10 2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesiyle değişik CMK. 253/3. maddesi uyarınca;
Dosya kapsamındaki TCK. 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 253. maddesi ile uzlaştırma kapsamına alındığından, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair hususları incelenmeksizin hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Sanık hakkında ...’e karşı kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümler bakımından yapılan incelemede;
a) Her iki suç bakımından;
Sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan Kulu Sulh Ceza Mahkemesinin 22.04.2011 tarih ve 2010/152 Esas, 2011/73 Karar sayılı ilamı ile 2.000 TL. adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olması nedeniyle 1412 sayılı CMUK"nın 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
b) Kasten yaralama suçu bakımından, TCK. 86/2. maddesindeki seçimlik cezanın belirlenmesinde TCK"nın 58/3. maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığının gözetilmemesi,
c) 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu bakımından;
Dosyada bulunan Kriminal ... Laboratuvarı tarafından hazırlanan rapora göre, davaya konu gaz tabancasının namlusu içerisinde gaz dağılımını temin eden gaz ayırıcı parçasının bulunduğu, ancak gaz ayırım parçasının daire şeklinde delikli bir yapıda olması nedeniyle, içerisinden geçebilecek çapta saçma tanesi veya özel şekil ve nitelikteki benzeri maddelerin konulması suretiyle elde edilen özel nitelikli fişekleri de atabilecek nitelikte bulunduğu, teknik özelliklerinde sonradan değişiklik yapıldığını gösterir nitelikte herhangi bir bulgu ve emarenin tespit edilmemesi, sanıkta özel yapım mermi de ele geçirilememiş olması ve sanığın da silahın kuru sıkı silah olduğunu savunması karşısında sanığın, ele geçen tabancanın vasıflarını bilerek taşıdığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde, sanığın beraati bizatihi suç teşkil eden tabancanın müsaderesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair hususları incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.