8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/6003 Karar No: 2011/3581 Karar Tarihi: 20.06.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6003 Esas 2011/3581 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/6003 E. , 2011/3581 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen de mahkemenin yetkisizliğine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.06.2010 gün ve 108/215 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırları gösterilen yaklaşık 40 dönümlük taşınmaz bölümünün 1955 yılında yapılan ilk kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakıldığını, 1988 yılında yapılan ikinci kadastro çalışmalarında 1110 parsel numarası verilerek müvekkili adına tespit edildiğini, tespit işleminin Osmaniye Kadastro Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, uyuşmazlık konusu yerin 1999 yılında idari yoldan Hazine adına tescil edilen 1257 parsel kapsamında kaldığını açıklayarak bu bölümün tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle 1999 yılında Hazine adına tescil edildiğini ve öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği görüşünden hareketle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 37611.04 m2 yüzölçümlü yerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, aynı raporda B harfi ile gösterilen yerin ... İlçesi kadastro çalışma alanında kalması nedeniyle bu bölüm yönünden mahkemenin yetkisizliğine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili ...Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen bölüm üzerinde davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığına göre aşağıda belirtilen husus dışında davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyecektir. Anılan hüküm gözönünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra davacı, miras bırakan ve diğer mirasçılar adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve ekleri ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı olarak açılan tescil davalarına ait dosyaların ise ait olduğu mahkemelerden getirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden gözönünde tutulması, ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı hükmün HUMK.nun 428.maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA 20.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.