Esas No: 2019/10013
Karar No: 2022/7569
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/10013 Esas 2022/7569 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2019/10013 E. , 2022/7569 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
...
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki "hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1 maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2- Dosya kapsamına göre de; sanık ile arasında olaydan yaklaşık 5 ay öncesine dayalı duygusal arkadaşlık ilişkisi bulunan mağdurenin, 17.12.2014 tarihinde bir not bırakarak evi terk edip sanık ile buluşup yaklaşık yedi gün sanığın dedesinin evinde kaldıktan sonra birlikte karakola gittikleri olayla ilgili olarak sanık hakkında, temyiz incelemesine konu çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/16440 Soruşturma numaralı, 20.01.2015 tarihli iddianamesiyle
./..
S/2
derdest bu davanın açıldığı, daha sonra mağdureye yönelik eylemlerle ilgili olarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları sebebi ile sanık hakkında şikayette bulunulması sonucu Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.03.2019 tarih ve 2014/9514 Soruşturma numaralı iddianamesiyle anılan suçlardan kamu davası açıldığı, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/74 Esas sayılı dosyasında davanın yargılaması yapılırken, mağdurenin babası ...’ün sanığın 31.01.2015 tarihinde evden kaçan mağdureyi yanında tutması sebebiyle Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması sonucu, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkisizlik kararı verilerek gönderilmesi üzerine sanık hakkında 31.01.2015 tarihli eylemi sebebiyle Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/3827 Soruşturma numaralı 14.05.2015 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından başka bir kamu davası açılıp, bu davanın Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/74 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sanık hakkında yukarıda belirtilen her iki iddianame ile açılan kamu davaları ile ilgili yargılama yapılıp, 04.06.2014 tarih, 2015/74 Esas, 2015/134 Karar sayılı kararla sanığın eylemlerinin reşit olmayanla cinsel ilişki ve çocuğun kaçırılıp alıkonulması suçlarını oluşturduğu kabul edilerek atılı suçlardan mahkumiyet kararları verildiği, sanık ... müdafi ile mağdure vekilinin atılı suçlardan verilen mahkumiyet kararlarını temyiz etmeleri üzerine halen Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2021/9095 Esas sayılı dosyasında temyiz aşamasında olduğu anlaşılmakla, mağdure ve babasının Dairemizin temyiz incelemesine konu dosyadaki olaylara da atıf yaparak suç duyurusunda bulunmaları ile düzenlenen iki ayrı iddianame ile açılan ve Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/74 Esas, 2015/134 Karar sayılı dosyası üzerinden görülen kamu davasının mükerrir olup olmadığının tespit edilmesi, davanın mükerrir olduğunun tespiti halinde CMK.nın 223/7. maddesinde yer alan “aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmü uyarınca reddine karar verilmesinin gerektiği, bu nedenle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2021/9095 Esas sayılı dosyasında kayıtlı Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin anılan dosyasının sonucunun beklenmesi, sonuçlandıktan yada bozularak döndükten sonra celp edilerek incelenmesi, bu suç yönünden aralarında mükerrirlik olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.