Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5539 Esas 2015/2449 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5539
Karar No: 2015/2449
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5539 Esas 2015/2449 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/5539 E.  ,  2015/2449 K.

    "İçtihat Metni"

    .... adına Av. .... ile ... -... İhbar Olunan;... adına Av. .... aralarındaki dava hakkında İş Mahkemesinden verilen 22.10.2013 günlü ve 2012/649-2013/704 sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
    Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
    Somut olayda, davacı Kurum vekilinin 05.10.2012 tarihli beyan dilekçesinde de belirttiği üzere, davalılar ayrı ayrı gerçek kişiler olup, dava dilekçesinde yazılı olan ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesinde kullanılan ".... " ifadesi herhangi bir tüzel kişiliği değil ünvanı belirtiyor olmakla;
    Gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün ayrı ayrı davalılar ... ve ...."a öncelikle yukarıdaki hükümler gözetilmek suretiyle tebliğleri, adreslerinin tespit edilememesi halinde ise adreslerinin bulunması mümkün olan diğer resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda, bu arada zabıta aracılığıyla yapılan araştırma sonucunda adresinin belirlenmesi halinde gıyabi hükmün bu adresine/ adreslerine, yine tespit edilememesi halinde ilanen tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde (01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.