22. Hukuk Dairesi 2016/19975 E. , 2016/20504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, haftasonu, ödenmeyen maaş ve farkları, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 01.05.1997 tarihinde işçi olarak işe başladığını, davalı idarenin bütün işlerini yaptığını, gerek pazar yeri denetiminde , gerek yol yapımında taş sökümü, bahçe ve park düzenlemesinde çalıştırıldığını, müvekkilinin hiç işini sekteye uğratmayacak şekilde verilen bütün işleri yaptığını, bu şekilde çalışmasına rağmen belediyenin nüfus azalmasını bahane göstererek maaş kesintisi yaptığını, 30.12.2008 tarihli sözleşmeye dahi 2009 yılı Nisan ayından sonra uyulmadığını, önce maaş indirimi yapıldığını, daha sonra maaş ödeyememe bahanesi ile işine haksız ve yersiz olarak son verildiğini, memur tayin ediliyormuş gibi ... İlçe Tarım Müdürlüğüne naklinin yapıldığını, yeniden işe başlayan bir kişi gibi işe başlatıldığını, bu aradada müvekkilinin tüm özlük haklarının elinden alınmaya çalışıldığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde 30.12.2008 tarihli iş sözleşmesine 2009 yılı Nisan ayından itibaren uyulmadığını beyan ederek ödenmeyen fark ücret alacaklarını talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ; 30.12.2008 tarihli iş sözleşmesine göre fark ücret alacağı; 2009 yılı Ocak ayı da dahil olmak üzere hesaplanmıştır. Davacının fark ücret alacağına ilişkin talebinin 2009 yılı Nisan ayından sonrasına ilişkin olduğuna dair beyanı dikkate alınarak fark ücret alacağı isteğinin bu doğrultuda hesaplanması gerekirken yazılı şekilde talep aşılarak hesaplama yapılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Kabule göre de; davacı aleyhine reddedilen alacak miktarına göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/1 maddesi gereği vekalet ücreti tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi olarak belirlenmesi gerekirken davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi