Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu ve müştekinin zararını gidermediği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, koşulların bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede, Somut olayda; sanığın, telefon ile müştekiyi arayarak “anne beni Ankara’ya kaçırdılar, ağzımı burnumu kırdılar, neyin varsa sat beni kurtar" diyerek, hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı S.. Y.. adına para göndermesini istediği, müştekinin de kendisini arayanın oğlu olduğunu zannederek, belirtilen hesaba 250 TL gönderdiği, temyiz dışı sanık Safiye"nin hesabına yatan parayı çekerek oğlu olan sanığa verdiği anlaşıldığından, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.