15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/21927 Karar No: 2016/273 Karar Tarihi: 13.01.2016
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/21927 Esas 2016/273 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir seyyar un satıcısına borçlu olduğu için borcunu ödeyemediği için satıcıya çalışmaya başlamıştır. Ancak sanık, satıcıdan aldığı paraları müşterilerden topladığı borçlarla karşılamış ve borcunu ödememiştir. Bu nedenle mahkeme, sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediği kararına varmıştır. Hükümde, sanığın zincirleme suç teşkil ettiği ve Kanun'un aynı hükmünü birden fazla kez ihlal ettiği belirtilmiş ancak bu nedenle bozma kararı verilmemiştir. Ancak hapis cezasının alt sınırından daha fazla bir adli para cezasına çevrildiği ve yeterli gerekçe gösterilmediği için hüküm bozulmuştur. Kararda TCK 155/2. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 43/1 maddesi detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
15. Ceza Dairesi 2013/21927 E. , 2016/273 K. "İçtihat Metni"
Sanığın güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın seyyar olarak torba ile un sattığı, sanığın ise katılandan aldığı unların bedelini ödeyememesi nedeniyle borçlarına mahsuben katılanın yanında çalıştığı, sanığın işe başladıktan sonra katılana borcu olan müşterilerden yaklaşık 500 TL topladığı ve katılana iade etmediği, katılanın sanığa para toplama yetkisi vermediğinin anlaşılması karşısında sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık ile katılan arasında bir hizmet ilişkisinin bulunduğu, bu kapsamda eylemin TCK 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı ve 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak; a-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “30 gün”, ""25 gün"" ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, ""4 gün"" ve “80 TL” adli para cezası ve ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.