13. Hukuk Dairesi 2017/9998 E. , 2020/3124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı avukat ile aralarında sözlü sözleşme yapıldığını, buna göre alacaklı olduğu toplam 71.000,00 TL bedelli senetlerin icra takibine konu edilerek tahsil edilmesi halinde bedelin %10"u oranında ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, tahsilat yapılamadığı takdirde 1.000,00 TL veya 1.500,00 TL bir bedelin davalıya ödeneceği konusunda anlaştıklarını, senetlerin davalıya 2007 Temmuz ayında verilmesine ve gereken masrafların da ödenmesine rağmen zamanında takip yapılmadığını, dört yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen davalının sadece 1.500,00 TL tahsilat yaptığını, buna rağmen davalının ihtarname ile istifa ederek vekalet ücreti talep ettiğini, gönderilen cevabi ihtarname ile talebin reddedildiğini, akabinde davalının ... 4. İcra Müdürlüğünün 2011/9575 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, icra baskısı sonucunda takip dosyası borcunun tarafından ödendiğini belirterek taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma gereğince sadece 1.500,00 TL borcu bulunduğunu ileri sürerek icra dosyasına ödenen 13.530,00 TL bedelden borçlu olmadığının tespitine, fazla ödenen bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma üzerine, davanın kısmen kabulü ile, ... 4.İcra Müdürlüğünün 2011/9575 Esas sayılı icra takibinden ve talep edilen alacaktan dolayı 5.732,54 TL borçlu olmadığının tespitine, borçlu olmadığının tespitine karar verilen ve fazla ödenen 5.732,54 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı avukatın istifasının haklı nedene dayanmadığını belirterek sözleşmeye aykırı olarak vekalet ücreti talebi ile başlatılan icra takibine ödediği bedelden borçlu olmadığının tespiti ve bedelin tarafına iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin duran icra dosyasına ödemede bulunduğunu, davacının iddia ettiği sözlü anlaşmanın bulunmadığını, davacının gereken masrafları ödemediğini, istifanın haklı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkeme tarafından, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, Dairemizce, davalı avukatın bitirdiği işler açısında vekalet ücreti talebine hakkı olduğu bitirilmeyen işler yönünden istifasının haklı olup olmadığı araştırılması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davalı tarafından sunulan, tarafların konuşmalarını içeren ses kaydının dökümü için bilirkişi raporu alınmış, davalının sunduğu dilekçeye göre davacı isticvap edilmiştir. Bunun üzerine Mahkemece, "Davalı avukatın davacının vekili olarak bilirkişi raporunda belirtilen icra dosyalarında ve davalarda görev yaptığı, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığı, davalının davacıya keşide ettiği ... 4. Noterliğinin 19/07/2011 tarih ve 19769 yevmiye nolu ihtarnamesi, davacının davalıya gönderdiği ... 13. Noterliğinin 25/07/2011 tarih ve 23422 yevmiye nolu ihtarnamesi, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre davalı avukat tarafından davacı aleyhine başlatılan ... 4. İcra Müdürlüğünün 2011/9575 Esas sayılı dosyasında, davacının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, davacının buna rağmen herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan vekalet ücreti alacağı olarak başlatılan icra dosyası borcunu ödediği, ödeme sırasında haciz baskısının bulunmadığı, davalı Avukatın davacı vekilliğinden istifa etmekle haklı olduğu, davalının davacının vekilliğinden istifa etmekte haklı olduğunu dosyaya sunmuş olduğu kayıt, belge ve delillerle ispatladığı, bu nedenle davacının bitirilmeyen işler için vekalet ücretine hak kazandığı..." gerekçesi ile kısmen kabul kararı verilmiş ise de; davacının, icra dosyasına süresi içinde itiraz ettikten sonra talep edilen borcu ödemesi ihtirazi kayıtla ödeme niteliğindedir ve bu durum istifayı haklı kılmaz. Ayrıca bozma sonrası yapılan yargılamada da istifanın haklı olduğu kanıtlanamamıştır. Davalının sunduğu belgelere göre de, davalı savunmasının aksine, davacının, avans olarak, davalı eski avukatına, yapılan masraflardan daha fazla ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında vekalet ücretinin ödeneceği tarihin açıkca kararlaştırılmadığı ve 1.500,00TL tahsilatın dışında bir tahsilatın yapılmadığı tarafların kabulündedir. Bu durumda yazılı anlaşma olmamasına ve vekalet ücretinin ödeneceği tarih de kararlaştırılmamış olmasına göre biten işe göre vekalet ücreti muaccel hale gelir. Bitmeyen işler için ise vekalet ücreti muaccel olmayacağından istifa haksız değerlendirilmelidir. Mahkemece bitmiş işler açısından vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bitirilmeyen işler için de vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair, davalının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair, davalının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 31,40 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.