19. Hukuk Dairesi 2018/3720 E. , 2020/841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında iplik alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya toplam 202.957 TL ödeme yapıldığını, ancak eksik mal teslim olunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı tarafından yapılan fazla ödemenin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemizin 2015/12913 esas ve 2016/7443 karar sayılı ve 26.04.2016 tarihli ilamı ile “ Mahkemece, 24/03/2015 havale tarihli bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. Taraf vekilleri hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstererek itiraz etmiştir. Mahkemece, itirazlar konusunda bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken, itirazlar karşılanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının davalıya 170.327,38 TL tutarında mal sattığı ve davalının karşılığında 148.811,22 TL toplam ödeme yaptığının sabit olduğu, uyuşmazlığın davalının düzeltme hakkı kullandığı 10.000 TL bedelli iki adet çek sebebiyle davacıya ödeme yapıp yapmadığı noktasında toplandığı, dava konusu bu çeklerin karşılıksız çıktığı ve davacı hamil tarafından davalı keşideciye verildiği ve davalı keşideci tarafından düzeltme hakkının kullanıldığının banka cevabi yazısı ile anlaşıldığı ancak çek bedelinin ödendiğini gösteren ödeme belgelerine dair bir açıklama yapılmadığı, düzeltme hakkını kullanan davalı keşidecinin ödeme belgelerini sunması zorunlu olup dosyaya ibraz edemediği gerekçesiyle davacı tarafından açılan asıl davanın kabulü ile itirazın iptaline, dava konusu alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan alacağın % 40 ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takip edilmeyen birleşen davanın süresinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Tarafların ticari kayıtları arasındaki farklılık, asıl dava davalısı tarafından asıl dava davacısı lehine keşide edilen toplam 20.000 TL’lik 2 adet çekin davacı tarafından tahsil edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Dava konusu 2 adet çek taraf defterlerinde kayıtlı olup, davacı defterlerine göre karşılıksız gözükmektedir. Mahkemece muhatap bankaya yazılan yazıya verilen cevaba göre, davalının keşidecisi olduğu bu 2 çeki muhatap bankaya fiziken iade ederek çek düzeltme hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Bir çekin keşidecisi tarafından lehtar ya da hamilinden alınarak fiziken muhatap bankaya teslim edilmiş olması keşidecinin bu çeki lehtar veya hamilinden bedelini ödeyerek aldığını gösterir. Somut olayda davacının defterlerine kayıtlı ve karşılıksız çıktığı belirtilen bu 2 çeki fiziken mahkemeye ibraz edememiş olmasına ve buna karşın davalının fiziken muhatap bankaya iade ettiğinin anlaşılmış olması, davalının bu 2 çek ile davacıya 20.000 TL ödemeyi çeklerin karşılıksız çıkmasından sonraki bir tarihte yaptığını gösterir. Nitekim mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu hususlar açıklanmış, mahkemeye terditli çözümler sunulmuştur. Bu durumda mahkemece davalı tarafından bu 2 çekle davacıya 20.000 TL ödendiğinin kabulü ile davacının asıl davanın konusu olan takip nedeniyle bilirkişi raporunda belirtildiği gibi borçlu olduğu 1.516,16 TL miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tamamının kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıya iadesine, 05.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.