4. Ceza Dairesi Esas No: 2012/2785 Karar No: 2012/3197 Karar Tarihi: 20.02.2012
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2012/2785 Esas 2012/3197 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2012/2785 E. , 2012/3197 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret, tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 32/1. maddesi uyarınca ceza tertibine yer olmadığına, anılan Kanun"un 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine dair, Söke 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/08/2010 tarihli ve 2010/436-102 sayılı kararının Adalet Bakanlığınca 04.10.2011 gün ve 20598 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.01.2012 gün ve 360042 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi: İstem yazısında “ 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 150/2. maddesinde yer alan "Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malûl veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafii görevlendirilir." şeklindeki düzenleme nazara alınarak, akıl hastası olduğu anlaşılan sanığa müdafii atanmasının zorunlu olması dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilmektedir. Gereği görüşüldü; 30.12.2010 tarihli duruşmada "Fiili işlediği yolunda kuvvetli şüpheler bulunan sanığın, akıl hastası olup olmadığı, akıl hastası ise ne zamandan beri hasta olduğu ve bunun, sanığın davranışları üzerindeki etkilerini saptamak için, sağlık kurumunda gözlem altına alınmasına, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının belirlenmesi amacıyla rapor alınmasına" karar verildiği halde, müdafii olmayan sanığa, CMK"nun 74/2 maddesi gereğince müdafii atanması, CMK"nun 188. maddesi gereğince müdafiin katılımı ile yargılama yapılarak hüküm kurulması gerekirken müdafii atanmadan savunma hakkı kısıtlanarak verilen karar hukuka aykırıdır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği istem yazısındaki düşünce yerinde görüldüğünden, Söke 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 10.03.2011 tarih ve 436/102 sayılı kararın, CYY"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin yeniden duruşma açılarak aynı Yasa maddesinin 4-b fıkrası gereğince, yerinde mahkemesince tamamlanmasına, 20.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.