Hırsızlık - kasten yaralama - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/5653 Esas 2020/10402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5653
Karar No: 2020/10402
Karar Tarihi: 27.10.2020

Hırsızlık - kasten yaralama - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/5653 Esas 2020/10402 Karar Sayılı İlamı

Özet:

13. Ceza Dairesi'in 2020/5653 E. ve 2020/10402 K. sayılı kararı incelenmiştir. Kararda, suça sürüklenen çocuklar hakkında kasten yaralama suçu ve hırsızlık suçu nedeniyle verilen hükümlerin temyiz edildiği belirtilmiştir. Hükümlerin cezanın türü ve miktarı itibariyle kesin nitelikli olmasına rağmen suça sürüklenen çocukların eylemlerinin nitelikli yağma suçunun unsuru olduğu ve bu nedenle kasten yaralama suçuyla birlikte mahkumiyet hükmünün temyiz edilebileceği ifade edilmiştir. Suça sürüklenen çocukların eylemlerinin malın malikine veya zilyedine yönelmesinin zorunlu olmadığı ve üçüncü bir kişiye yönelmesinin de mümkün olduğu belirtilerek, eylemlerin bir bütün halinde nitelikli yağma suçunu oluşturduğu vurgulanmıştır. Mahkemenin bu nedenle sadece kasten yaralama suçu ve hırsızlık suçu için ayrı ayrı hüküm kurmasının yasal olmadığı ve hükümlerin bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi olarak ise, suçun niteliği bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 149/1-a-c maddesi gösterilmiştir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2020/5653 E.  ,  2020/10402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Her ne kadar suça sürüklenen çocuklar hakkında kasten yaralama suçuna ilişkin kurulan hükümlerin cezanın türü ve miktarı itibariyle kesin nitelikli olması sebebiyle temyizi mümkün değil ise de, suça sürüklenen çocukların kasten yaralama suçuna yönelik eylemlerinin bir bütün halinde “nitelikli yağma” suçunun unsuru olması sebebiyle kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün de temyizinin mümkün olduğu kabul edilerek ve eylemin bir bütün halinde “nitelikli yağma” suçuna sebebiyet vermesi sebebiyle zamanaşımı süresinin de dolmadığı gözetilerek, suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Yağma suçunda tanımı yapılan cebir ve şiddetin malın malikine ya da zilyedine yönelmesi zorunlu olmayıp somut olayda olduğu gibi üçüncü bir kişiye yönelmesinin de mümkün olduğu değerlendirildiğinde, ayrıntıları Dairemizin 11.07.2017 tarih, 2016/367 Esas ve 2017/8300 Karar sayılı bozma ilamında belirtildiği üzere; suça sürüklenen çocukların eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c maddesine uyan “nitelikli yağma” suçunu oluşturduğu halde, mahkemece; eylemin, malın malikine ya da zilyedine karşı gerçekleştirilmediğinden bahisle suça sürüklenen çocukların eylemlerinin yağma suçunu oluşturmadığının kabulü ile yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile “kasten yaralama” ve “hırsızlık” suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından suça sürüklenen çocukların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 27.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.