Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14229 Esas 2018/404 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14229
Karar No: 2018/404
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14229 Esas 2018/404 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, ek kartın borcundan dolayı asıl kredi kartı borcundan kaynaklı icra takibi başlatıldığı ve ek kart sahibinin tamamından sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle açılmıştır. Davacının ek kart teslim ve takip tarihleri itibariyle 18 yaşından küçük olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, davacının takip tarihinde 16 yaşında olduğunu ve asıl kart sahibi ile sözleşmesinin olmadığını belirlemiştir. Bu nedenle davanın kabul edilerek davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiştir. Ancak kötü niyetin kanunen belirlenmiş bir sonucu olmadığı için tazminat kararı usul ve esas yönünden yanlıştır. Bu nedenle, hükmün düzeltilerek onaylanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, çocuklar ve ebeveynleri arasındaki hukuki işlemlerde çocuğun borç altına girebilmesinin bir kayyumun onayına bağlı olduğu belirtilen Türk Medeni Kanunu'nun 345'inci maddesi ve tazminat kararının yanlışlığına dikkat çekilen 5236 sayılı Kanun'un geçici 2'nci maddesi yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2016/14229 E.  ,  2018/404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili aleyhine sahip olduğu ek kart nedeniyle asıl kredi kartı borcundan kaynaklı icra takibi başlatıldığını, ek kart sahibi davacının asıl kredi kartı ve bağlı ek kart borçlarının tamamından sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu zira kredi kartından kaynaklı borcun asıl kart sahibine ait olduğunu, davacının ek kart teslim tarihi,ihtar tarihi ve takip tarihi itibari ile 18 yaşını doldurmadığını belirterek, davacı aleyhine başlatılan icra takip dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının TMK hükümleri gereği fiili ehliyete sahip olduğundan borç altına girebileceğini, davacının takip tarihi ve ihtarname tarihinde 17 yaşını doldurduğunu, davacının taraflar arasındaki sözleşme tarihinde de fiil ehliyetine sahip olduğunu, kanun ile yasal temsilcisinin onayını almak koşulu ile yapılan işlemlerin geçerli sayıldığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihinde 16 yaşında olduğu, asıl kart sahibi ile akdedilen sözleşmede imzasının bulunmadığı, davacıya tahsis edilen ek kredi kartından yapılan harcamalarla ilgili sorumluluğun asıl kart sahibinde olduğu, TMK.m.345 uyarınca çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile 3.kişi arasında yapılacak hukuki işlemlerde çocuğun borç altına girebilmesinin bir kayyumun katılmasına ve hakimin onayına bağlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2)Davalı icra takibinde haksız ise de, kötüniyetinden bahsedilemeyeceğinden kanunda yer almayan “ kredibilitesini zayıflattığı” gerekçesine istinaden tazminata hükmedilmesi yanlış ise de bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/son maddesi gereğince mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1.bendinin son cümlesinde yer alan "davalı davacı hakkında haksız takip yapıp, davacının kredi kuruluşları ve 3.kişiler nezdinde kredibilitesini zayıflattığından asıl alacağın %20 si olan 2.483,12 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" kısmının çıkartılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün düzeltilmiş haliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.