12. Ceza Dairesi 2013/18765 E. , 2014/9235 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Sanık ... hakkında; TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet, sürücü belgesinin geri alınması
Sanık ... hakkında; TCK"nın 89/1, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücü belgesinin geri alınması
Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ..., katılan ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, gündüz vakti, saat 19:00 sıralarında, meskun mahal dışında, çift yönlü 7 metre genişliğindeki asfalt kaplı yolda sanıkların karşı yönlerden birbirlerine doğru seyri sırasında, idarelerindeki motosikletlerin sol yan kısımları ile yolun orta kısmında sürtünerek geçmek suretiyle katılanın ve sanıkların yaralanması şeklinde gerçekleşen olayda; trafik kazası tespit tutanağı ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde aldırılan bilirkişi raporlarında sanıkların "trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymadıklarından" bahsedilerek eşit oranda kusurlu oldukları ifade edildiğinden ve bu bağlamda raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceğinden tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve mahalli Cumhuriyet Savcısının eksik incelemeye, katılan vekilinin ise ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık ... hakkındaki hüküm miktar itibariyle kesin ise de; güvenlik tedbiri olarak sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına da karar verildiği anlaşıldığından ve bu şekilde hükmün temyizi kabil olmasına rağmen hükmün son kısmında bu sanık yönünden verilen kararın kesin olduğunun ve sadece diğer sanık yönünden temyiz yolunun açık olduğundan bahsedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ..."in, katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, her bir sanık yönünden kurulan hüküm fıkralarının birinci paragrafındaki "suç saiki" ibareleri ve hükmün son paragrafındaki "doğrudan verilen adli para cezası yönünden 6217 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı yasanın geçici 2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, hapis cezasından çevrilen adli para cezası yönünden" ibaresinin çıkartılarak sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.