
Esas No: 2014/17631
Karar No: 2016/4972
Karar Tarihi: 30.03.2016
4733 sayılı kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/17631 Esas 2016/4972 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük ve müsadere, diğer sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme ve müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I. Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II. Sanıkların temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
1. Sanıklardan 8970 paket sigara ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK.nun 61. ve 3. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde adli para cezasının alt sınırından çok fazla uzaklaşılarak sanıklar hakkında fazla cezaya tayini,
2. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3. 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nm 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında anılan maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği yine kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenmeyen sanık ... için ise 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verdiresi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre;
4. Sanıklar hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilerek 24 eşit taksitte tahsiline karar verilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının belirtilmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.