2. Ceza Dairesi 2020/13423 E. , 2020/8278 K.
"İçtihat Metni"Konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçundan sanık ...’un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/1 ve 119/1-c. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli ve 2015/149 esas, 2015/281 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/04/2016 tarihli ve 2016/378 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/09/2019 gün ve 10572-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/09/2019 gün ve 2019/86811 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-g maddesi uyarınca kamu davası açıldığı ve sanığın Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2012 tarihli ve 2011/104 esas, 2012/240 sayılı kararı ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-g maddesi gereğince 3 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafii tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23/02/2015 tarihli ve 2014/2363 esas, 2015/3398 karar sayılı ilâmı ile eylemin Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b ve 116/1. maddelerinde düzenlenen suçları oluşturacağı gerekçesiyle bozma kararı verildiği; bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli ve 2015/149 esas, 2015/281 sayılı kararı ile sanığın hırsızlık suçundan Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b ve 168/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu konuda açılmış bir dava olmamasına karşın konut dokunulmazlığını ihlal suçundan Türk Ceza Kanunu"nun 116/1 ve 119/1-c. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl deneme süresine tâbi tutulmasına karar verildiği, bu karara karşı sanık müdafisinin itirazda bulunması üzerine Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/04/2016 tarihli ve 2016/378 D. İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle 18/04/2016 tarihinde kararın kesinleştirildiği, sanığın denetim süresi içerisinde 02/11/2016 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine Buldan Asliye Caza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/167 esas, 2018/498 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, açıklanan hükmün sanık müdafince istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 07/05/2019 tarihli ve 2019/1151 esas, 2019/1538 sayılı kararı ile sanık hakkında açılmış bir kamu davası olmamasına rağmen konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden hükmün açıklamasının geri bırakılması kararı verildiği ve yapılan itirazın Deniz 3. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmek suretiyle kararın kesinleşmesi neticesinde anılan hukuka aykırılığın kanun yararına bozma yolu ile giderilebileceğinin değerlendirildiği, böylece açılmış bir kamu davası bulunmamasına rağmen, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasını geri bırakılması kararına yönelik itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/02/2014 tarihli ve 2013/13-274 Esas - 2014/78 Karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesine göre, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında hüküm verilebileceğinin düzenlenmesi karşısında, sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan açılmış bir kamu davası bulunmadığı halde; ek iddianame ile dava açtırılmadan, CMK’nın 170. ve 225. maddelerine aykırı olarak sanık müdafiine verilen ek savunma ile yetinilmek suretiyle sanığın anılan suçtan cezalandırılmasına dair hüküm kurulduğu, bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu karara sanık müdafii tarafından itiraz edildiği anlaşılmakla; itirazın açıklanan nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (DENİZLİ) 3. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 18/04/2016 tarihli ve 2016/378 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.