MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM ŞERHİ VERİLMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 170 ada 27 parsel sayılı taşınmaz ... adına tespit edilmiş, Kadastro Mahkemesinde Orman İdaresi"nce taşınmazın orman olduğu iddiası ile açılan davanın yargılaması sonucunda taşınmazın bir kısmının orman, bir kısmının tarım arazisi, bir kısmının ise 2/B vasıflı arazi olduğuna karar verilmiştir. Taşınmazın 9.7.2004 tarihinde kesinleşen bu ilam doğrultusunda ifrazı sonucu 2/B vasıflı bölüm 170 ada 347 parsel sayısı ve 329.00 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., 26.6.2014 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde çekişmeli 170 ada 347 parsel sayılı taşınmazın fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 170 ada 347 nolu parselin davacı tarafından kullanıldığının tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davaya konu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı, bu durumun kesinleşen kadastro mahkemesi ilamında da yer aldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dosya içeriğine göre; çekişmeli taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Yasası"na 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. maddesi kapsamında yapılan kullanım kadastrosu bulunmadığı; bu kapsamda güncelleme tutanağı veya güncelleme listesi düzenlenmediği de anlaşılmaktadır. Kullanım kadastrosu yapmak görevi idareye ait olup, mahkemenin idare yerine geçerek böyle bir işlem yapma olanağı yoktur. Buna göre davacının dava konusu taşınmazla ilgili olarak kullanım kadastrosu yapılması için idareye başvurma yerine mahkemeye dava açılmasının yerinde olmaması nedeniyle davanın reddi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.