Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6303
Karar No: 2011/3508
Karar Tarihi: 16.6.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6303 Esas 2011/3508 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6303 E.  ,  2011/3508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ... ve ... ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.07.2009 gün ve 13/111 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi dahili davalılar ... ile ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... dava dilekçesinde; davalıların miras bırakanı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 34 nolu parselde miras payı bulunan mirasçılardan ..., ... ve ...’ın bu parseldeki miras paylarını murisin ölümünden sonra kendisine sattıklarını, tapuda intikalin yapılmadığını, taşınmaz üzerinde ev, avlu ve samanlık yaptığını, satın aldığı yerin 2370 m2 olduğunu, zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, vergisini ödediğini açıklayarak taşınmazın tapu kaydının 2370 m2 bakımından iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini açıklamışlardır.
    Davaya dahil edilen dahili davalılar, ... ve ..., 7.5.2009 tarihli yargılama oturumunda yapılan satışın doğru olduğunu, davacı tarafından miras paylarını satanlara parasının ödendiğini, bu nedenle kendilerine ait payların ayrılmasını istemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 34 nolu parselin tapu kaydının 2370 m2’lik bölümü bakımından iptaline ve davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, murisin eşi dahili davalı ... ile oğlu ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muristen kalan taşınmazdaki miras paylarının mirasçı olmayan üçüncü kişiye satışı nedeniyle açılan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
    Davacı dava dilekçesinde; muris ...’ın mirasçıları olan ..., ... ve ...’den miras paylarını satın aldığını bildirmiştir. Dosya arasında bulunan 34 nolu parselin tapu kaydı, 12.1.1988 tarihinde tapulama yoluyla oluşmuş, maliki ... oğlu ... olarak belirtilmiştir. Tapu halen muris ... adına bulunmaktadır. Kayıt maliki ... ... Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 15.11.1991 tarih 1991/131 Esas ve 1991/127 Karar sayılı veraset belgesine göre 6.1.1989 tarihinde ölmüş olup, geriye mirasçı olarak eşi ... ..., çocukları ... ..., ... ..., ... ... ve ... ...’ı bırakmıştır. Davacı muris ...’ın ölümünden sonra adı geçenlerin miras paylarını satın aldığını belirtmiştir. Eyüp’ün ölümü ile terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmazdaki miras payının devri yazılı olarak yapılacak sözleşmeyle mümkündür. Tapulu taşınmazlar açısından yazılı biçim bir geçerlilik koşuludur (TMK.m.677). Dava konusu parsel 12.1.1988 tarihinden beri tapuda kayıtlı bir yerdir. Muris 1989 yılında ölmüş, miras payının devri ise ölüm tarihinden sonra yapılmıştır. Davalılardan ... aynı zamanda davayı açan ...’ın eşidir. ... ile miras payının devri konusunda eşi ... arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. 1.9.1995 ve 16.10.1991 tarihli yazılı sözleşmeler sadece davacı ... ile mirasçılardan ... ve ... arasında yapılmıştır. Her ne kadar yazılı sözleşmede satıştan söz edilmiş ise de, elbirliği mülkiyetine tabi bulunan bir taşınmazın TMK.nun 702. maddesi gereğince tüm mirasçıların katılımı olmadan bir veya birkaç mirasçının taşınmazdaki paylarını satması mümkün değildir. Anılan madde uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Ayrıca tapulu taşınmazların TMK.nun 706, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve BK.nun 213. maddesi gereğince satışları resmi şekilde yapılmadıkça geçerli bir hukuki sonuç doğurmazlar. TMK.nun 706. maddesinde belirtilen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir şekil şartıdır. Bu nedenle mirasçı ... ve ... tarafından yapılan satışa ilişkin adı yazılı satış sözleşmesi de bu bakımdan hukuki sonuç doğurmaz. Olayın gelişimi dosya kapsamı ve davacının eşinin mirasçılardan birisi olması olguları birlikte değerlendirildiğinde 1.9.1995 ve 16.10.1991 tarihli satış sözleşmeleriyle yapılan işlemin bir satış işlemi değil, bir miras payının devri sözleşmesi olarak kabulü gerekmektedir. 1.9.1995 ve 16.10.1991 tarihli miras payının devri sözleşmelerinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı TMK.nun 612. maddesinde; (4721 sayılı TMK.nun 677. maddesi aynı konuyla ilgilidir) “mirasçılardan biri ile hissesinin temlikine dair üçüncü bir şahıs arasında addedilmiş olan mukavele, üçüncü şahsa taksime müdahale hakkı vermez. Üçüncü şahsın hakkı, ancak temlik eden mirasçıya ayrılan hissenin talebine münhasırdır” denilmektedir. Davacının eşi ... mirasçılardan biri olup henüz sağ olduğundan, miras payını devralan davacı eşi ... terekeye göre üçüncü şahıs durumundadır.
    Şu halde mirasçılar arasında henüz iştirak çözülmeden davacı ...’ın iki mirasçının payını yazılı belge ile davalı eşi ...’ın payını ise sözlü olarak devraldığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunması olanaksızdır. Ancak mirasçılar arasındaki iştirakin çözümlenmesi sonucu aralarında yazılı sözleşme bulunan mirasçılardan ...’a ve ...’e düşen payın kendisine verilmesini isteme hakkı doğar. ... ile davacı arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve taşınmaz da tapulu olduğundan sözlü olarak yapılan miras payının devri sözleşmesi geçersiz olup hukuken davacıya herhangi bir hak bahşetmez. İştirak hali sürdüğü sürece, adı geçen kişilerin kabulleri de hukuken bir değer taşımaz.
    O halde mahkemece yapılacak iş; miras payının devrine ilişkin 1.9.1995 ve 16.10.1991 miras payının devri sözleşmeleri nedeniyle iştirakin çözümlenmesi halinde miras payını yazılı olarak devreden ... ve ...’e düşen miras paylarını isteme hakkına sahip olan davacının bu hakkı gözetilerek muris adına tapuda kayıtlı bulunan 34 sayılı parseldeki iştirakin çözümlenmesi halinde ... ve ... bakımından hukuki sonuç doğurmak üzere davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile iptal ve tescile karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre de, mirasçılardan murisin eşi ...’ın veraset belgesine göre 4/16 payı olduğu halde, bu husus göz ardı edilerek fazla miktarda taşınmazın hüküm altına alınmış olması doğru olmadığı gibi verilen 2370 m2’lik yerin de taşınmazın hangi bölümünde yer aldığı kroki üzerinde işaretlenmemesi de yerinde değildir.
    Dahili davalı ... ve ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 135,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 16.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi