Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6372
Karar No: 2011/3498
Karar Tarihi: 16.06.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6372 Esas 2011/3498 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6372 E.  ,  2011/3498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... . Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.07.2010 gün ve 383/709 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, miras yolu ile intikal, kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 113 ada 59, 62, 66, 67, 68, 69, 70 ve 71 parsellerin Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili ise; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece verilen önceki davanın reddine ilişkin hüküm; Dairemizin 5.2.2009 tarih 2008/6287 Esas ve 2009/612 Karar sayılı ilamı ile; “.......Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 5226 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik 11.maddesi hükmüne göre sit alanında kalan taşınmazların imar-ihya veya olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılması yasaklanmış idi. Mahkemece 2863 sayılı Kanunun değişik hükmü göz önünde tutularak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de, 22.5.2007 tarihinde kabul edilen 5663 sayılı Kanunun 1.maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 11. maddesinin 1.fıkrasının 2. cümlesi değiştirilmiş, “ ancak, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez” hükmü getirilmiştir. Hüküm tarihinden sonra 11.maddede yapılan değişiklik ile Koruma Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanındaki taşınmazların kazanılması yasaklanmıştır. Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 2863 sayılı Kanunun değişik 11. maddesi karşısında araştırma ve inceleme yapılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir.” denilmek suretiyle bozulmuş ve mahkemece bu bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu 113 ada 59 ve 62 parsellerin III. Derece Doğal ve III. Derece Arkeolojik sit alanında diğer taşınmazların ise 1. Derece Doğal ve III. Derece Arkeolojik sit alanında kaldıkları ve üzerlerinde Birinci Grup olarak tescil ve ilan edilen veya edilmesi gereken kültür varlığının bulunmadığı; diğer bir anlatımla dava konusu taşınmazların Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri uyarınca zilyetlik yolu ile kazanılmalarını engelleyen bir durumun olmadığı; TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümleri uyarınca diğer gerekli kazanma koşulları oluştuğu taktirde kazanılmalarının mümkün bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, tapulama çalışmaları sırasında sit alanında kalmaları nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilen 113 ada 59 ve 62 parsellerin Hazine adına tespit edildikleri tarihe kadar davacılar ve miras bırakanları Mehmet Nedim Sinanoğlu ve satıcıları tarafından 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olacak şekilde tarım arazisi, ev ve bahçesi şeklinde tasarruf edildiği, yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine, kültür arazisi niteliğinde olduğu yargılama sırasında görüşüne başvurulan tüm ziraatçi uzman bilirkişiler tarafından gerekçeli olarak açıklandığına göre; bu iki taşınmaza yönelik olarak açılan davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan 113 ada 59 ve 62 parsellere yönelik davanın kabulüne ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
    Davalı Hazine vekilinin diğer taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; hükmüne uyulan Dairemizin 5.2.2009 gün 2008/6287 Esas ve 2009/612 Karar sayılı bozma ilamı kapsamında 1.4.2010 günlü keşif yerinde Arkeolog bilirkişi ... tarafından çekilerek, dosyasına ibraz edilen dava konusu yerleri ve çevresini gösterir fotoğraflardan anlaşılacağı üzere; taşınmaz ve etrafının tarımsal faaliyet yapılmaya uygun bulunmayan, insan elinin pek değmediği, çok yoğun bir biçimde ağaç ve ot dokusuna sahip, yer yer taşlık ve hatta kayalık bir yapı gösterdiği anlaşılmaktadır. Zirai bilirkişi...tarafından düzenlenen 28.11.2000 günlü raporda da, dava konusu 113 ada 66, 67, 68, 69, 70 ve 71 parsel sayılı taşınmazların %30-40 meyile sahip, çevrelerinde yer alan orman arazisine benzer nitelikte yabani bitki örtüsüne sahip yerler oldukları açıklandıktan sonra bu taşınmazlar üzerinde herhangi bir imar-ihya çalışması yapılmadığı ve tarımsal faaliyette bulunulmadığı bildirilmiştir. Bu belirleme arkeolog bilirkişi tarafından çekilerek dosyaya sunulan fotoğraflarla bire bir örtüşmektedir. Her ne kadar dosya içerisinde dava konusu bu taşınmazların tarım arazisi niteliğinde bulunduğuna ilişkin 7.2.2010 tarihli zirai bilirkişi raporu bulunmakta ise de; bu rapordaki belirlemeler taşınmazlara ilişkin fotoğraflarla açık çelişki göstermektedir. Fiili gerçek duruma uymayan, yeterli gerekçe ve doğrulama içermeyen, denetimden uzak ve soyut nitelik taşıdığı anlaşılan böyle bir rapora değer verilemeyeceği açıktır. Sonuç itibariyle; tarım arazisi olma özelliği taşımadığı, tarımsal amaçlı olarak kullanılmadığı, doğal haliyle durmakta olduğu belirlenen böyle yerlerdeki tasarruf şeklinin, kazanmayı sağlamayacağı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile 113 ada 66, 67, 68, 69, 70 ve 71 sayılı parsellere ilişkin hüküm bölümünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 16.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi