Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6072
Karar No: 2011/3493
Karar Tarihi: 16.06.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6072 Esas 2011/3493 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6072 E.  ,  2011/3493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil

    ... ve ... tereke temsilcisi ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.07.2010 gün ve 88/401 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılardan ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... 976 parselin, birleşen davanın davacısı Emine Yıldız ise, 1189 parselin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı Hazine vekili, her iki parsel hakkındaki davanın da reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonucunda her iki davanın da reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 976 ve 1189 parsellere ait kadastro tutanaklarındaki açıklamalara göre; bu iki taşınmazın dava dışı 919,1167 ve 1168 parsellerle birlikte 1937 tarih 230 tahrir nolu vergi kaydı ile 1950 yılından beri vergi kayıt malikleri tarafından tasarruf edildiği, vergi kaydının değişebilir ve genişletilebilir sınırlar içermesi nedeniyle vergi kayıt miktarı olan 30 dönüm yerin 919 parsel numarasıyla vergi kayıt malikleri adına, dava konusu parseller ile dava dışı 1167 ve 1168 parsellerin kayıt miktar fazlası olarak 25.10.1983 tarihinde Hazine adına tespit edildikleri anlaşılmıştır. Temyize konu 976 parsel yönünden ... isimli kişinin ve davacı ...’un kardeşi olan ...’un ayrı ayrı açtıkları tespite itiraz davalarının birleştirilmesinden sonra yapılan yargılama sonunda Islahiye Kadastro Mahkemesinin 9.12.1992 tarih 1992/46 Esas ve 1992/241 Karar sayılı hükmü ile her iki davacının 976 parsele yönelik olarak açtıkları davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ve hükmün kesinleşmesi ile 976 parsel 12.3.1993 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
    Görülmekte olan davada ...; 976 parselin yıllar önce vergi kayıt malikleri arasında yapılan taksimle babası Kamber’e, onun ölümüyle de kendisine kaldığını açıklayarak iptal tescil isteğinde bulunmuştur. 976 parselin Hazine adına tesciline dayanak
    olan hüküm dosyasında davacı ... taraf sıfatı almadığına ve bu dava sırasında dava konusu yerin Kamber mirasçıları arasında yapılan taksimde oğlu ...’a kaldığı anlaşıldığından bahisle kardeşi ... tarafından açılan dava ret edildiğine göre; söz konusu ilamın ... açısından kesin hüküm oluşturmayacağı konusunda hiçbir duraksama bulunmamaktadır.
    Dava konusu 976 parsel, 919 parsele uygulanan 3 hektar yüz ölçümlü 1937 tarih 2340 tahrir nolu vergi kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiş yerdir. Söz konusu vergi kaydı davacı ...’nın miras bırakanı Kamber ve müşterekleri adına kayıtlı olup, kaydın doğusu..., batısı Karaçalı, kuzeyi Medik ve güneyi ... okumaktadır. Davacının babası ve müşterekleri adına kayıtlı vergi kaydı miktarı kadar yer 919 parsel olarak vergi kayıt malikleri adına tespit ve tescil edildiğine göre; kural olarak dava konusu taşınmazın kaydın sınırlarından edinildiğinin kabulü gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmüne göre de koşulları var olduğu takdirde kayıt miktar fazlalıklarının zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkündür. Vergi kaydının doğu ve batı sınırındaki yerler değişme ve genişletilmeye elverişli sınırlar olup kuzeydeki Medik tarlası ile güneydeki Artin tarlasının kaçak ve yitik kişilerden kalan yerler olduğu anlaşılmaktadır. Kaçak ve yitik kişilerden kalan yerler ise, kanunlar gereğince Hazineye kalan yerler olup dağıtım ve benzeri bir yolla nitelikleri değiştirilmedikçe 3402 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca zilyetlik yolu edinilemezler.
    Somut olayda hükmüne uyulan bozma ilamı öncesi ve sonrasında yerinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; kaydın güneyinde okunan ... yerini bilmediklerini, ancak kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerin dağıtıma tabii tutulduğunu açıklamışlardır.
    Mahkemece; bölgede Hazine tarafından dağıtım yapıldığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, 1937 tarih 230 tahrir nolu vergi kaydının miktarı ile geçerli bulunduğu vergi kayıt maliklerine kayıt miktarı kadar yerin tespit ve tescil edildiği; bu durumda dava konusu taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden edinildiğinin kabul edilmesi gerektiği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş ise de bu değerlendirme dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Hükmüne uyulan bozma sonrasında yapılan yargılamada ilgili kurumlara yazılan yazılara verilen cevaplarda, bölgede dağıtım yapıldığına dair bilgi ve belge olmadığı açıklanmış ise de bozmadan sonra dosya arasına alınan 976 parselin Hazine adına tesciline esas Islahiye Kadastro Mahkemesinin 1992/46 Esas ve 1992/241 Karar sayılı hüküm dosyası ile görülmekte olan dava ile birleşen İslahiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/ 207 Esas sayılı dava dosyası arasında bulunan kayıt ve belgelere göre; bölgede 1958 yılında 4753 sayılı Kanun kapsamında toprak tevzii çalışmaları yapıldığı ve dava konusu taşınmazların 14 ada 1 parsel numarası ile işlem gördüğü anlaşılmaktadır. Toprak tevziye ait 14 ada 1 parsele ilişkin 20.11.1958 tarihli belirtme tutanağı ve tablendikatifte bu yerlerin öteden beri tablendikatifte yazılı kayıtlar kapsamında olduğu, ...ve müştereklerine ait bulunduğu belirtilmektedir. Bundan ayrı gene bu dosyalar kapsamına göre; kayıtlarda geçen Medik yerinin dava konusu taşınmazın sınırında bulunan kadastroca 914,915,916 ve 917 parseller olarak belirlenen yerler olduğu ve toprak tevzinin de 6 ada 7 parseline isabet ettiği, toprak tevzii çalışmaları sırasında 6 ada 7 parsel olarak işlem gören taşınmaz bölümünün yitik ve kaçak kişilerden kalan yer olması nedeniyle 1959 tarih 13 nolu tapu kaydı ile dağıtılmak üzere Hazine adına tescil edildiği, daha sonra 1959 tarih 66-112-80-130 sıra nolu tapu kayıtlarına ayrılarak dağıtıldığı; Hazine adına kaydedilen 1959 tarih 13 sıra nolu tapu kaydının dava konusu taşınmazlar yönünü Kamber ve diğer şahıslar olarak okuduğu anlaşılmaktadır.Açıklandığı gibi taşınmazlar dağıtıma tabi tutulup dağıtılmakla kaçak ve yitik kişi malı olmaktan çıktığının kabulü gerekir. 919 parsele
    uygulanan vergi kaydının sınırında geçen Artin yerinin neresi olduğu bilinmediğine, Medik yerinin de dağıtıma tutularak Hazineden çıktığı anlaşıldığına, bundan ayrı Medik yeri gibi diğer kaçak ve yitik kişilerden kalan başka yerlerle ilgili olarak da işlem yapıldığı ve dağıtıma tabii tutulduğu dosya ekinde bulunan diğer dosyalar kapsamından anlaşıldığına göre, dava konusu 976 parsel sayılı taşınmazın vergi kaydının sınırlarında okunan kaçak ve yitik kişilere ait taşınmazlardan edinildiği söylenemeyeceğinden diğer şartları varsa kazanmaya sağlayan zilyetlik yolu ile edinilmesine engel bir durumun söz konusu olmadığı düşünülmelidir. Varılan bu sonuç ve değerlendirmenin ; dava konusu taşınmazlarla birlikte, 919 parseli uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilen 1168 parsele yönelik olarak davacının kardeşi ... tarafından açılan tespite itiraz davasının sonucunda verilen; davanın kabulü ile 1168 parselin ... adına tesciline ilişkin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen İslahiye Kadastro Mahkemesinin 1985/186 Esas ve 1991/255 Karar sayılı hüküm dosyası kapsamıyla benzerlik gösterdiği görülmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen somut durum ve olguların göz ardı edilmesi sonucunda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Davacı ...’un temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı hatalı değerlendirmeye dayalı yerel mahkeme hükmünün 976 parsele ilişkin bölümünün HUMK nun 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 16.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi