Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/2983 Esas 2015/8849 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2983
Karar No: 2015/8849
Karar Tarihi: 18.06.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/2983 Esas 2015/8849 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/2983 E.  ,  2015/8849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili ile katılma yoluyla davacı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı alacaklı idare vekili, dava dışı borçlu ....hakkında 6183 sayılı kanun uyarınca yürütülen takipte borçlu şirketin borcuna yeterli malvarlığı bulunmadığının tespit edildiğini, davalı ..."nın şirket ortağı ve yetkilisi olduğunu, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazını, annesi olan diğer davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili satışın gerçek bir satış olduğunu, bankadan kredi çekilerek alındığını, ödeme emrinin 24.10.2011"de tebliğ edildiğini satışın ise bundan çok önce 2006 yılında yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davalıların anne-kız oldukları, taşınmazı satın alan annenin borçlu kızının alacaklıları izrar kasdını bilebilecek kişilerden olduğu, satış değerinin raicin altında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ile katılma yoluyla davacı idare vekilince vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.

    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ..."ın borçludan kızı..."in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kasdı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olmasına göre davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, 6183 sayılı kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bununla birlikte 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168/2.maddesi uyarınca 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenmesi ve davacıya borçlu aleyhine yürütülen takipteki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olacak şekilde taşınmaz üzerinde cebri icra yapma yetkisi verilmesi gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde sınırlama konulmadan ve nisbi vekalet ücretine hükmetmek suretiyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir netilekte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki "...tasarrufun..." ibaresinden sonra gelmek üzere "...takip konusu alacak ve fer"ileriyle sınırlı olacak şekilde"" ibaresinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının 4 nolu bendindeki "..2.580,00..TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "...1.320,00 TL maktu..." ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 18/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.