MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın, katılan adına sahte olarak düzenlenmiş şikayetten vazgeçme dilekçesi verilmesini sağlayarak sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın 10/03/2010 tarihinde savcı huzurunda verdiği ifadesinde ve talimatla alınan 01/02/2011 tarihli savunmasında, ... ile görüşüp ondan suça konu dilekçeyi alan kişinin avukatı ... olduğunu, kendisinin bu iş nedeniyle İzmir"e hiç gitmediğini, ... isimli kişiyi hiç görmediğini savunması; ...(...)...in ise söz konusu eylem nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan hakkında açılan davada talimat yoluyla ... 12. Ağır Ceza Mahkemesinde alınan 26/07/2017 tarihli savunmasında "Selman yanında ... olduğunu söylediği ufak tefek bir bayanı getirdi, bayanın kimliğine de baktım, ... adına düzenlenmiş bir kimlikti, ben de şüphelenmedim, üçümüz birlikte Asliye Ceza Mahkemesi"ne giderek şikayetten vazgeçme dilekçesi verdim,..." şeklinde beyanda bulunması karşısında; ... hakkında açılan davanın sonucu araştırılıp mümkünse birleştirilmesi, mümkün değilse bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, hangi sanık savunmasına itibar edildiğinin ve nedenlerinin gerekçeli kararda tartışılması; sanıkların söz konusu suçu iştirak halinde işlediği kanaatine varılması halinde ise, suç vasfının TCK"nin 40/2 maddesinde düzenlenen özgü suçlarda bağlılık kuralına ilişkin düzenlemelere göre belirlenmesi gerektiği gözetilip sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.