7. Ceza Dairesi 2021/4258 E. , 2021/6697 K.
"İçtihat Metni"
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"na muhalefet suçundan sanık ...’in, anılan Kanun’un 3/5 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/2. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair ADANA 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2011 tarihli ve 2009/1258 esas, 2011/593 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 25/02/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2021 tarihli ve KYB. 2021/30430 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 13/06/2009 tarihinde polis tarafından yapılan kontrolde sanığın Çakmak Caddesi çıkışı üzerinde 3 adet gümrük kaçağı cep telefonunu satarken yakalanması üzerine başlatılan soruşturma sonunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 09/12/2009 tarihli ve 2009/63368 soruşturma, 2009/28218 esas ve 2009/16589 sayılı iddianamesi ile 5607 sayılı Kanun uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davası açılarak, yapılan yargılama sonucunda Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanığın 30/05/2009 tarihinde emniyet ekiplerince yapılan kontrolde aynı yerde bir adet gümrük kaçağı cep telefonunu sattığının tespiti üzerine Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 31/10/2009 tarihli ve 2009/35290 soruşturma, 2009/24722 esas ve 2009/14761 sayılı iddianamesi ile 5607 sayılı Kanun uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/07/2010 tarihli ve 2009/1119 esas, 2010/431 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/09/2010 tarihli ve 2010/876 değişik iş sayılı kararı ile kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbarı üzerine Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2017 tarihli ve 2017/137 esas, 2017/1031 sayılı kararıyla sanık hakkındaki hükmün açıklanarak, cezalandırılmasına hükmedildiği, anılan kararın istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 21/03/2019 tarihli ve 2018/5827
esas, 2019/805 sayılı kararıyla bozularak, dosyanın Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/370 esasına kaydedildiği ve halen derdest olduğunun anlaşılması karşısında, belirtilen davalara konu eylemlerin benzer nitelikte olduğu ve zaman aralığı itibariyle birbirine yakın olduğu cihetle, sanığın tek bir suç işleme kararı doğrultusunda hareket edip etmediğinin dolayısıyla sanık hakkında zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanunun 43. maddesinin uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti açısından davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği heyetimizce incelenmiş olmakla;
5271 sayılı Yasanın 309. maddesi gereğince bozulması talep edilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
Her iki eylemin, 5275 sayılı Yasanın 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığına ilişkin değerlendirme yapılması gerektiği belirtilen Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/07/2010 tarih ve 2009/1119 Esas, 2010/431 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair karara müteakip kesinleşmesine karşın, kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbarı üzerine sanık hakkındaki Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin hükmünün açıklandığı, istinaf edilmesi sonrasında Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 21/03/2019 tarih ve 2018/5827 Esas, 2019/805 sayılı Kararı ile bozulduğu ve halen derderst olduğu anlaşılmakla,
Derdest olan dosya üzerinden, şartlarının oluştuğu taktirde 5237 sayılı Yasanın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının irdelenip, sonucuna göre kanun yararına bozma kararına konu edilen kesinleşmiş mahkumiyetin derdest dosya üzerinden verilen hüküm ile mahsub değerlendirmesi yapılabileceği gerekçesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden REDDİNE, 18/05/20201 tarihinde oy birliği ile karar verildi.