8. Hukuk Dairesi 2010/7030 E. , 2011/3478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ve müşterekleri ile Hazine ve Dereli Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.06.2010 gün ve 168/356 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar ... ve arkadaşları vekili, mevkii ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen tapusuz taşınmazın miras bırakan nineleri ...’dan babaları ...’a, ondan da vekil edenlerine kaldığını, eklemeli 20 yılı aşkın süreden beri zilyet olduklarını, nineleri adına kayıtlı 23.5.1956 gün 680 yevmiye nolu belgelerinin bulunduğunu ileri sürerek davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmakla birlikte dava konusu taşınmazın Hazine adına tapu siciline tesciline karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı Dereli Köyü temsilcisi davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle kazanmaya elverişli bulunmadığı, tespit harici bırakma tarihi ile dava tarihi arasında kazanmaya yeterli sürenin geçmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, Ziraatçı bilirkişi İsa Nacar tarafından düzenlenen 20.11.2009 tarihli raporda; uyuşmazlık konusu taşınmazın dere yatağı niteliğinde olup Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu açıklandığına göre TMK. nun 713/1-3 maddesi gereğince açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekili, zilyetlik yanında dava dilekçesi ekinde sunulan miras bırakan ...adına kayıtlı 23.5.1956 gün 680 yevmiye nolu belgeye de dayanarak tescil isteğinde bulunmuş, bu istek yargılama sırasında 9.3.2010 havale tarihli dilekçeyle yinelemiştir. Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunularak açılan tescil isteği hakkında yazılı şekilde karar verilmişse de; tapu kaydı olduğu düşünülen tarih ve sayısı yukarıda belirtilen belgeye dayanılarak ileri sürülen tescil isteği hakkında bir karar verilmemiştir.
Mahkemece; öncelikle 23.5.1956 gün 680 yevmiyeli dayanak kaydın ilk tesisinden itibaren varsa tüm tedavülleri ile birlikte bulunduğu yerden getirtilmesi, niteliği üzerinde durulması, tapu maliki ile davacılar arasında miras ilişkisinin kurulup kurulmaması bakımından ...’ın mirasçılık belgesinin davacı taraftan istenmesi, duruma göre dava şartı üzerinde durulması, bundan sonra yerel ve teknik bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak dayanak kaydın zemine uygulanmaya çalışılması, tescile konu taşınmazın dayanak belge içinde kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanarak oluşturulacak krokiye işaretlenmesi, tutunulan tapunun dava dışı başka bir parsele revizyon görüp görmediğinin Kadastro Müdürlüğünden sorulması, bundan sonra toplanan delillerin tümü göz önünde bulundurulup değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yandan, davalı Hazine vekili 28.10.2008 havale tarihli cevap dilekçesinde, taşınmazın TMK.nun 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tescilini istediği halde; mahkemece ziraatçı bilirkişinin raporu göz önünde bulundurularak bu istek hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 16.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.